Yerel Kalkınma Sempozyumu (YEKAS), Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Kongre Merkezi’nde geniş katılımla gerçekleştirildi. Akademi, kamu kurumları ve iş dünyasının temsilcilerini bir araya getiren sempozyum kapsamında düzenlenen “Bolu Sanayisinin Bugünü ve Geleceği” başlıklı panelde, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Alemdar davetli konuşmacı olarak yer aldı. Başkan Alemdar, konuşmasında Bolu’nun sürdürülebilir, çevre dostu ve teknolojiyle entegre bir sanayi yapısına geçiş süreci hakkında önemli değerlendirmelerde bulunurken, ilimizin turizm kimliğine ve lojistik altyapısına yönelik vizyonunu da paylaştı.
“BOLU’NUN TURİZM KİMLİĞİ OLUŞTURULMALI”
Alemdar, konuşmasının başında Bolu’nun turizm kimliğine kavuşmasının bölgesel kalkınma açısından büyük önem taşıdığını vurguladı: “Diğer turizm bölgelerinde olduğu gibi, örneğin Alaçatı’da bir fotoğraf çekildiğinde o fotoğrafın Alaçatı’ya ait olduğu hemen anlaşılır. Bolu’da da benzer bir farkındalık yaratmak gerekiyor. Hiç Bolu’ya gelmemiş biri bile bir görselde Bolu’yu tanıyabilmeli. Bu sayede bacasız sanayi olarak nitelendirilen turizm, yeşil çevre ve sürdürülebilir ekonomik faaliyetlerle mükemmel bir şekilde entegre olabilir.”
“YEŞİL OSB İLE DOĞAYA DOST SANAYİ MODELİ”
Bolu’nun sahip olduğu sanayi potansiyellerine değinen Alemdar, sanayileşme süreçlerinin doğa ile uyumlu ilerlemesi gerektiğini belirtti: “Bolu’da önümüzde çok farklı imkânlar var. Yeşil organize sanayi imkânı var, savunma sanayinin geliştirilmesi konusunda fırsatlar var. Jeopolitik olarak güvenli bir iliz ve Ankara ile İstanbul’un kavşak noktasında bulunuyoruz. Bu stratejik konum, savunma sanayi için de büyük avantaj sağlıyor.” Başkan Alemdar, Bakanlık onay sürecinde olan 210 hektarlık 2. Organize Sanayi Bölgesi’nin (Yeşil OSB) doğa dostu üretim altyapısıyla planlandığını belirterek, şunları ekledi: “Bu proje hayata geçtiğinde sosyal yaşam alanlarından üretim süreçlerine kadar her detay çevreyle uyumlu olacak. Üretim süreçleri doğaya zarar vermeden işleyecek. Aynı şekilde Yeniçağa’da da çevreyle uyumlu bir OSB çalışması yürütülüyor. Yıl sonuna kadar altyapı çalışmaları tamamlanacak, yaklaşık 40 firmaya tahsis yapıldı ve 2026 başında fabrikalar kurulmaya başlanacak.”
“KARBON AYAK İZİNİ KONTROL EDEMEYEN REKABET ŞANSINI KAYBEDER”
Sanayicilere küresel ticaretin yeni normlarını hatırlatan Alemdar, karbon emisyonlarının ekonomik rekabet üzerindeki etkisine dikkat çekti: “Siz üretim yaparken eğer karbon ayak izinizi kontrol edemezseniz, gümrüğe gittiğinizde mallarınıza vergi uygulanacak. Dolayısıyla rekabet şansınız kalmayacak. Sürdürülebilir üretim anlayışı artık bir tercih değil, zorunluluk.”
“SEBEN’DE TERMAL ENERJİ, MUDURNU’DA TARIM VE HAYVANCILIK POTANSİYELİ”
Alemdar, sadece kent merkezlerine yoğunlaşan yatırımların sürdürülebilir olmadığını vurgulayarak, yatırımların hammadde ve enerji kaynaklarına yakın yerel sahalarda planlanması gerektiğini söyledi: “Seben bölgesinde çok önemli jeotermal kaynaklarımız var fakat şu anda verimli kullanamıyoruz. Tarımda, üretimde ve ısınmada faydalanamıyoruz. Mevcut sondaj ile elde edilen 90 derece sıcaklıktaki termal su, 5500 konutun ısınmasını sağlayacak kadar enerji üretiyor. Aynı şekilde iki sondaj daha açılması durumunda 80 hektarlık bir alanda organize sera ve topraksız tarım üretimi mümkün hale gelecek. Projenin fizibilitesi tamamlandı.” Mudurnu’daki güçlü hayvancılık potansiyeline de değinen Alemdar, burada MARKA iş birliğiyle Besi Organize Projesi fizibilitesinin tamamlandığını ve ilgili makamlara iletildiğini belirtti.
“BOLU YENİDEN DENİZE KAVUŞMALI”
Katılımcıların “Sanayi ve eğitim yatırımlarına paralel bir lojistik planlama var mı?” sorusuna yanıt veren Alemdar, ulaşım ve lojistik altyapısının sanayinin sürdürülebilirliği açısından hayati olduğunu vurguladı: “Bu konuda Bolu’dan Alaplı’ya yol açılmasını vurguladık. Atatürk’ün ilk yaptırdığı Türkiye karayolları haritasında Bolu–Alaplı hattı mevcut. Bolu tarafından da bu yolun yapımına başlanmış ancak yarım kalmış. Biz bu yolun tamamlanmasını talep ettik ve Ulaştırma Bakan Yardımcımız Sayın Osman Boyraz’a dosyamızı sunduk.” Alemdar, bu hattın tamamlanmasıyla Bolu’nun Alaplı Limanı’na bağlanacağını belirterek şöyle devam etti: “Bolu–Alaplı arası 47 kilometredir. Üç tünel ve üç viyadükle bu güzergâh ulaşılabilir hale getirilebilir. Ovit Tüneli gibi örnekler bunun mümkün olduğunu göstermiştir. Bu yol tamamlandığında tüm OSB’lerimiz liman erişimi kazanacak, Bolu yeniden denize kavuşmuş olacak.”
“BOLU–ESKİŞEHİR VE DEMİRYOLU HATTI STRATEJİK ÖNEME SAHİP”
Alemdar, Bolu–Eskişehir karayolu projesinin de önemine değinerek şu ifadeleri kullandı: “Bugün Eskişehir, Bolu’ya sınır olmasına rağmen ulaşmak için Düzce, Sakarya, Bilecik ve Bozüyük üzerinden dolanmak zorundayız. Oysa 120 kilometrelik bir duble yol yapıldığında Eskişehir’e varış süremiz bir saate düşecek. Antalya–Eskişehir–Bolu–Alaplı hattı ile Akdeniz’i Karadeniz’e bağlamak ülkemizin lojistik geleceği açısından büyük önem taşıyor.” Ayrıca Arçelik bölgesinden başlayarak 2. OSB, 1. OSB, Yeniçağa, Dörtdivan ve Gerede OSB’leri kapsayacak bir demiryolu hattının İsmetpaşa Garı’na bağlanması gerektiğini vurgulayan Alemdar, bu hattın 95 kilometre uzunluğunda ve topografik olarak uygun olduğunu belirtti:
“Bu hat tamamlandığında hem Orta Doğu’dan Çin’e, hem de Filyos Limanı’na erişim sağlanabilecek. Böylece sanayimizin demiryolu lojistiği de tamamlanmış olacak.”
“HIZLI TREN HATTI, BOLU’YU STRATEJİK KONUMA TAŞIR”
Alemdar, son olarak Yüksek Hızlı Tren (YHT) projesine değinerek Düzce Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ayhan Şamandar’ın önerisini hatırlattı: “Ankara–Gerede–Bolu–Düzce–Sakarya–Kocaeli–Gebze–İstanbul güzergâhında önerilen YHT hattı, Beypazarı güzergâhına göre çok daha sürdürülebilir. Bu hat hayata geçtiğinde Bolu yalnızca sanayide değil, ulaştırmada da stratejik bir merkez haline gelecektir.”
BÖLGESEL KALKINMA İÇİN GÜÇLÜ BİR DİYALOG PLATFORMU
Yerel Kalkınma Sempozyumu, akademik çevreler ile iş dünyasını buluşturarak bölgesel kalkınma politikalarının geleceğine yön verecek önemli bir fikir alışverişi zemini oluşturdu. Panelin sonunda katılımcılar, yeşil dönüşüm, lojistik entegrasyon ve sürdürülebilir kalkınma konularında görüş alışverişinde bulundu.




