AK Parti Bolu İl Başkanı Suat Güner, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde gerçekleştirilen 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrasında kamuoyuna yönelik yazılı bir açıklama yaptı. Güner’in açıklaması şu şekilde:
“Geçtiğimiz hafta sonu Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekleştirilen 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantımız, yalnızca partimizin değil, milletimizin ve devletimizin tarihinde yeni bir sayfa olarak yerini almıştır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın milletimize yaptığı o tarihi hitap, sadece bir konuşma değil; gönüllere dokunan, ortak hafızamızı onaran, umutlarımızı tazeleyen bir milli bilinç çağrısıdır. Bu çağrı, 86 milyonun ortak hissiyatını ve yön duygusunu harekete geçirmiştir.
Bizler AK Parti teşkilatları olarak, bu çağrıyı yalnızca duyan değil; hisseden, taşıyan ve harekete geçiren kadrolarız. Çünkü biliyoruz ki, siyaset artık yalnızca bilgiyle değil, duygu ile, yani insan zihninin ve kalbinin aynı anda ikna olduğu bir dille yapılır. Sayın Cumhurbaşkanımız, terörle mücadelenin sadece bir güvenlik politikası değil, aynı zamanda bir kardeşlik ve insanlık meselesi olduğunun altını bir kez daha çizmiştir. “Dün itibariyle, 41 yıllık terör belası inşallah sona erme sürecine girmiştir.” demek, sadece bir cümle değil; acıya boğulmuş annelerin, gözleri yollarda kalan babaların, umutla bekleyen çocukların kalbine su serpen tarihî bir müjdedir. Bolu’dan biz de bu sese katıyoruz. Çünkü biz biliyoruz:
Kardeşlik, göz temasıyla başlar.
Birlik, el sıkışmakla güçlenir.
Güven, yan yana durmakla inşa edilir.
Bu haftayı, sadece bir siyasi takvim olarak değil; bir vicdan ve vefa haftası olarak görüyoruz.
*15 Temmuz’un yıldönümünde milletçe gösterdiğimiz direniş ruhunu yeniden kuşanarak,
*Terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda atılan büyük adımları sahiplenerek,
* Ev ev, dükkan dükkan ziyaretler yapacak; şanlı Türk bayrağımızı hem gönüllere hem vitrinlere asacağız.
Sadece sloganla değil, duyguyla, gözle, dokunuşla konuşacağız. Çünkü biz, bu aziz millete bakarken yalnızca birer seçmen görmeyiz. Birbirine güvenmeyi unutan ama güvenmeyi hak eden insanların topluluğunu görürüz. Ve biliriz ki, siyasi kutuplaşmaların panzehiri; doğru politikalar kadar, şefkatli bir anlatıdır.
Sözlerimin sonunda şunu ifade etmek isterim:
•Kimliğimiz ne olursa olsun, bu toprakların her bir ferdini aynı çatı altında birleştiren ortak duygu, millet olma duygusudur.
•Ve bu duygu, bizleri teröre karşı ortaklaştırır, kardeşliğe yönlendirir, adalete kenetler.
Bolu teşkilatı olarak, bu sürecin kolaylaştırıcı ve bütünleştirici gücü olacağız. Kardeşlik için, huzur için, Türkiye Yüzyılı için çalışmaya devam edeceğiz.”