İstanbul’un kültürel mozaiğine yeni bir soluk getiren “TAT-KEŞFET-EĞLEN – Dünyanın Renkleri” temalı uluslararası gastronomi ve kültür festivali, 18-20 Nisan tarihleri arasında Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Üç gün süren bu büyük buluşma, 20 farklı ülkeden gelen temsilcilerin katılımıyla İstanbul Yenikapı’da adeta kültürler arası bir şölen havasında geçti.
Etkinlikte Azerbaycan, Çin, Endonezya, Fas-Agadir, Hindistan, Hindistan-Rajastan, Kamboçya, Kırgızistan, Kosova-Prizren, Madagaskar, Malezya, Pakistan, Seyşeller, Sırbistan-Belgrad, Türkiye, Zimbabve ve Zanzibar gibi ülkeler yer aldı. Her ülke, kendi geleneksel yemeklerini, müziklerini ve danslarını sergileyerek ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşattı. Hem görsel hem de damak tadına hitap eden festival, yoğun katılım ve ilgiyle karşılandı.
GASTRONOMİ SAHNESİNDE USTA ŞEFLER BULUŞTU
Etkinliğin en dikkat çekici bölümlerinden biri olan gastronomi sahnesinde, Türkiye ve dünyadan ünlü şefler izleyicilerle buluştu. Şef Ceyda Özdemirli ve Şef Mahmut Dolmacı gibi isimlerin de yer aldığı sunumlar, hem geleneksel hem de yenilikçi tariflerle mutfağın evrensel dilini gözler önüne serdi. Katılımcılar, farklı mutfak kültürlerinden örneklerle tanışırken aynı zamanda uygulamalı gösterilerle şeflerden bilgi alma fırsatı da buldu.
MUTFAKTA TEKNOLOJİNİN İZLERİ
Etkinlik kapsamında düzenlenen panellerden birine Bolu İzzet Baysal Abant Turizm Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Ayhan Vural da konuşmacı olarak katıldı. Vural, mutfakta teknolojinin artan etkisini ve bu alandaki evrimi ele alan sunumunda, özellikle eğitim kurumlarında teknolojik altyapının genç şef adaylarına sunduğu fırsatları detaylandırdı.
Vural, “Akıllı mutfak cihazları, dijital tarif platformları, 3D yazıcılar, simülasyon ve sanal gerçeklik destekli mutfaklar gibi gelişmeler, gastronomide hem üretim kalitesini hem de eğitimin niteliğini artırıyor,” ifadelerini kullandı. Gelişen mutfak teknolojilerinin, yemek pişirme süreçlerini daha güvenli, hijyenik ve verimli hale getirdiğini belirten Vural, modern mutfakların artık öğrenciler için birer laboratuvara dönüştüğünü vurguladı.
GENÇLER, DİJİTAL MUTFAK KÜLTÜRÜNÜ SAHİPLENDİ
Gastronomi teknolojilerinin gençler üzerindeki etkisine de değinen Vural, dijital çağın çocuklarının yenilikçi mutfak araçlarına büyük ilgi duyduğunu söyledi. “Gençler, robotik mutfak asistanları, mobil uygulamalı tarif rehberleri ve akıllı cihazlarla yemek yapmayı hem eğlenceli hem de öğretici buluyor,” diyen Vural, sosyal medyanın da bu ilgiyi körüklediğini belirtti. Gençlerin çevre duyarlılığına sahip olarak sürdürülebilir yemek pişirme yöntemlerine yöneldiğini ve bu yöndeki teknolojilere yatırım yaptığını ifade etti.
TEKNOLOJİ İLE GELENEK ARASINDA DENGE
Festivalde mutfağın teknolojik dönüşümünün kültürel ve otantik yemeklerle ilişkisi de önemli tartışma başlıklarından biri oldu. Vural’ın değerlendirmesine göre, bazı geleneksel yemeklerin hazırlanmasında kullanılan modern ekipmanlar, tarifin ruhunu ve hazırlama sürecini değiştirebilirken; doğru kullanıldığında bu teknolojiler geleneksel lezzetleri daha geniş kitlelere ulaştırmak ve daha tutarlı sonuçlar elde etmek adına büyük fırsatlar sunuyor.
Panelde konuşan katılımcılar, taş fırında pişen ekmekler, odun ateşinde yapılan kebaplar gibi kültürel değeri yüksek tariflerin, teknolojik yöntemlerle yeniden yorumlanmasının bazı riskler taşıdığını ancak aynı zamanda bir inovasyon alanı yarattığını da belirtti.
FESTİVAL KÜLTÜRLERARASI DİYALOĞA ZEMİN HAZIRLADI
Festival boyunca sahnede geleneksel dans gösterileri, ülkelerin folklorik müzik performansları ve renkli mutfak sunumları sergilendi. Katılımcılar farklı coğrafyalara ait tatları keşfederken, kültürel diyaloğun önemini bir kez daha gözlemledi.
Etkinliğe katılan izleyiciler, bu tür organizasyonların kültürlerarası anlayışı güçlendirdiğini ifade ederek; festivalin her yıl tekrarlanmasını istediklerini dile getirdi.
