Haber: Havva Akça
Türkiye’de yaz aylarında artış gösteren orman yangınları, ekosisteme verdiği zararların yanı sıra toplumun büyük bir bölümünü derinden etkilemektedir. Bolu’nun ormancıları, Türkiye’nin en yoğun orman varlığına sahip illerinden birinde yangınla mücadelede ön safta görev yapıyor. Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, yıl boyunca sadece yangın çıktığında değil, yangın riskini en aza indirmek ve yangın sonrası doğayı yeniden canlandırmak için sahada çalışıyor.
Bolu ve Düzce illerinin tamamında görev yapan 14 işletme müdürlüğü ve 115 bölge şefliği, orman yangınlarına karşı 7 gün 24 saat hazır durumda. Sahada çalışan yaklaşık bin 200 orman personeli yangın ihbarı alındığında en kısa sürede olay yerine ulaşıp, çoğu zaman zorlu arazi şartlarında yangını kontrol altına almak için büyük bir mücadele veriyor.
Zorlu coğrafya en büyük engel
Bolu, sahip olduğu yoğun orman varlığı ve dağlık arazi yapısı nedeniyle yangınla mücadelede en zor bölgelerden biri olarak gösteriliyor. Özellikle Mudurnu ve Göynük ilçeleri, hem ormanlık alan yoğunluğu hem de iklim özellikleri nedeniyle yangın açısından riskli bölgeler arasında bulunuyor.
Ormancılar, yangın hattına ulaşmak için çoğu zaman araçların giremediği bölgelerde uzun mesafeler yürümek zorunda kalıyor. Ekipmanlarla birlikte yangına ulaşmaya çalışan personel, bazen günlerce uykusuz çalışıyor. 2024 yılında Bolu’da çıkan ve kontrol altına alınması 5 gün süren büyük yangın, ormancıların karşılaştığı zorlukları gözler önüne seriyor.
Bölge müdürlüğü, bu tür yangınlara daha hızlı müdahale edebilmek için 2025 yılı itibarıyla helikopter desteğini devreye aldı. Bu sayede özellikle dağlık arazilerde müdahale sürelerinin kısalması hedefleniyor.
Yangın sayıları artıyor
Ormancıların özverili mücadelesine rağmen, yangın sayıları her geçen yıl artıyor. 2024 yılı verilerine göre Türkiye genelinde 3.800 orman yangınına müdahale edildi. 2020’de bu sayı 1.500 iken, 2021’de 3.700’e ulaşarak tarihin en yoğun yılı yaşandı. 2025 yılı itibarıyla ise yangın sayısının şimdiden 5 bine yaklaştığı, bunun anız yangınlarıyla beraber 150’sinin Bolu’da olduğu belirtiliyor.
Ormancılar, yangınların büyük çoğunluğunun insan kaynaklı olduğunu ve alınacak basit önlemlerle bu sayının ciddi şekilde düşebileceğini vurguluyor.
Yangın sonrası doğayı yeniden yeşertiyorlar
Ormancıların görevi yangını söndürmekle bitmiyor. Yangının tamamen kontrol altına alınmasının ardından bölgedeki hasar tespit ediliyor ve doğayı yeniden ayağa kaldırmak için uzun süren çalışmalar başlatılıyor. Yanmış alanlarda erozyonun önlenmesi, toprağın iyileştirilmesi ve ağaçlandırma faaliyetleri yürütülüyor.
Bu çalışmalar bazen aylarca sürüyor. Bolu ormancıları, bölgedeki orman varlığının korunması için her fidanın tek tek dikildiğini ve bakımının yapıldığını belirtiyor.
Yangınların nedenleri ve sonuçları
Yangınların büyük kısmı dikkatsizlikten kaynaklanıyor. Piknik alanlarında kontrolsüz bırakılan ateşler, söndürülmemiş sigara izmaritleri, tarla temizliği amacıyla yakılan ateşler ve ormana bırakılan cam şişeler yangınların başlıca sebepleri arasında yer alıyor.
Yangınların sonuçları ise yalnızca ağaç kaybıyla sınırlı kalmıyor. Toprağın verimliliğinin azalması, biyolojik çeşitliliğin yok olması ve iklim değişikliğine olumsuz katkı yangınların en büyük zararları arasında gösteriliyor.
Ormancılar, yangınların önlenmesinde toplumun bilinçlenmesinin çok önemli olduğunu vurguluyor.
Vatandaşlara uyarı ve çağrı
Yetkililer, vatandaşların ormanlık alanlarda ateş yakmaması, sigara izmaritlerini doğaya bırakmaması ve ormanlara cam şişe ile çöp atmaması konusunda uyarıyor. Yangın fark edildiğinde ise zaman kaybetmeden ALO 177 Orman Yangın İhbar Hattı veya 112 Acil Çağrı Merkezi aranarak ihbarda bulunulması gerektiği belirtiliyor.
Ormancılar, doğanın korunmasının yalnızca kendi görevleri olmadığını, toplumun her kesiminin bu sorumluluğu paylaşması gerektiğini belirtiyor.
“Bolu’nun ormancıları geleceği koruyor”
Bolu’nun ormancıları, yangın hattında gösterdikleri çaba kadar yangın sonrası doğayı yeniden canlandırmak için verdikleri emekle de öne çıkıyor. Yılın büyük bölümünü ormanlarda geçiren ormancılar, sadece bugünün değil, gelecek nesillerin de orman varlığını korumak için çalışıyor.
