Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Sekreteri ve Bolu Nabız Gazetesi köşe yazarı İlhan Durak, kaleme aldığı yazısında Bolu’da kültür ve sanat alanında hayata geçirilmiş bazı projelerin amaçlarından saptığını dile getirdi. Durak, Nilüfer Park ve Yöresel Ürünler Pazarı örnekleri üzerinden, projelerin sürdürülebilirliği konusunda yerel yönetimlere eleştiriler yöneltti.

Durak, yazısında “Sahip olduğu doğal güzelliklerin yanı sıra, kültürel ve sanatsal olarak gelişebilme potansiyelinde olan bir şehirde yaşıyoruz. Şehrimiz sahip olduğu kültürel değerlerin yanı sıra kültür ve sanat alanında donanımlı, bilgi birikimine sahip, bizlere yol gösterebilecek çok kıymetli fikir insanları ve sanatçılara sahip. Hepsi şehrimiz için birer hazine kıymetinde.” ifadelerine yer verdi.

“BELGİN ÖZER’İN HAYALLERİ YARIM KALDI”

Durak, köşe yazısında Bolu’nun önemli kültür insanlarından Belgin Özer’i de andı. Durak, “Bu kıymetli isimlerden birisi de rahmetli Belgin Özer beyefendiydi. Kendisi ile hayatta iken çok zaman kültür ve sanat üzerine sohbet etme imkanımız oldu. Onu tanımak ve kendisinin fikirlerinden istifade etmek benim için büyük bir onurdu. Bu vesileyle Belgin hocamı bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, kıymetli eşleri Meral Hanıma sağlıklı uzun ömürler diliyorum. Belgin beyin hayata bakış açısı, şehrimiz için kurduğu hayaller hep farklıydı. Bu hayallerinden en somut örneklerinden birisi ise Nilüfer Park projesiydi.” ifadelerine yer verdi.

Nilüfer Park’ın başlangıçta kültür ve sanat odaklı planlandığını hatırlatan Durak, “Arazisi, kültüre ve sanata olan ilgisiyle bilinen Belgin Bey tarafından bağışlanan bu proje, başlangıçta sanatsal ve kültürel faaliyetler için büyük bir umut kaynağıydı. İçerisinde nilüferlerin yetiştiği havuzlar, bonsai serası ve özel bir bina bulunduran bu park da gerçekleştirilecek kültürel faaliyetler, nilüfer ve bonsai yetiştirileceği etkinlikleri ile Bolu'da sanatsal çalışmalar için yeni bir kapı aralayacaktı.

Ancak sanat ve kültüre adanmış bir alan olarak hayal edilen bu park, bugün bambaşka bir kimlikle karşımızda. Bugün Nilüfer Park'da, gerçekleşmesi beklenen sanatsal ve kültürel faaliyetlerin izine maalesef rastlayamıyoruz. Parkın kalbi olması beklenen kültürel etkinlik binası, adeta bir kimlik değişimi yaşayarak nargile kafe konseptinde hizmet veriyor. Bu dönüşüm, projenin özünden ne kadar uzaklaşıldığının ve şehrimizde kültür ve sanatın ne kadar arka plana atıldığının acı bir göstergesi.” sözleriyle aktardı.

“YÖRESEL ÜRÜNLER PAZARI AMACINDAN SAPTI”

Durak, yazısında bir diğer örnek olarak Yöresel Ürünler Pazarı’nı gündeme getirerek, “Projenin amacı, yöresel lezzetleri ve el sanatlarını bir araya getirerek hem turistlerin ilgisini çekmek hem de yerel üreticilere destek olmaktı. Ancak proje, bu hedeften saptı. Öncelikle, pazarın yıllarca âtıl kalması, en büyük yönetimsel hataydı. Bir kamu kaynağı kullanılarak inşa edilen bir yapının uzun süre boş kalması hem ekonomik bir israf hem de kentin dinamizmine vurulan bir darbeydi. Daha sonra yapılan hamle de en az ilki kadar hatalıydı. Boş kalan dükkanlar, amaç dışı kullanımlara tahsis edildi. Yöresel ürünler pazarı olmaktan çıkan bu mekân, rastgele işletmelerin açıldığı bir alana dönüştü. Bu durum, projenin özünden uzaklaşarak adeta bir kimlik karmaşası yaşamasına neden oldu.”dedi.

“YEREL YÖNETİMLER DAHA VİZYONER OLMALI”

Özel İdare Müdürü’ne Soruşturma: Müfettişler İlçede
Özel İdare Müdürü’ne Soruşturma: Müfettişler İlçede
İçeriği Görüntüle

Durak, yaşananların yerel yönetimler için ders niteliğinde olduğuna dikkat çekerek, “Nilüfer Park ve Yöresel Ürünler Pazar projelerinde bu yaşanılanlar, yerel yönetimlerin projelerini stratejik olarak planlama ve projelerin sürdürülebilirliğini sağlamak konusunda daha hassas ve vizyoner olması gerektiğini bizlere acı bir şekilde gösterdi. Bizlere şimdilik düşen bu acı tablolar ile bir daha karşılaşmamak için sorunları kaleme almak. Sonrası mı, nasip…” şeklinde yazdı.

Muhabir: Sinem Altunay