Özel Haber: Havva Akça
Gerede’de su kaynaklarının Bolu Organize Sanayi Bölgesi’ne (OSB) yasa dışı şekilde aktarılması iddiaları günden güne büyüyor. Daha önce Ümitköy Muhtarı Habibullah Aydaş’ın yaptığı açıklamalar yankı uyandırmıştı. İki köy muhtarı ve iki köy sakini daha iddialara destek vererek, “Dereler kurudu, tarım bitti, hayvancılık durdu, çeşmeler akmıyor. Ama OSB su çekmeye devam ediyor’’ ifadelerini kullandı.
ÜMİTKÖY MUHTARI HABİBULLAH AYDAŞ: “DERELERİMİZ KURUDU”
Ümitköy Muhtarı Habibullah Aydaş, su aktarımıyla ilgili bazı köylerin para aldığı iddialarını da net ifadelerle dile getirerek, “Derelerimiz kurudu, gördüğünüz gibi. Her yer kurudu. Hayvanlarımız su bulamıyor. Köyümüzde 700 hayvan var. Maalesef bu karma organize, 500’lükboru hattıyla suyumuzu aldılar. Yasal olmayan bir şekilde. Şu anda gördüğünüz gibi derelerimiz de kurudu. Köylerin para aldığı söyleniliyor. Bunu ben de biliyorum. Yani biz de kendimiz de biliyoruz. Akdaş Köyü, Yenecik Köyü, Kazanlar Köyü, Mürdükler Köyü, Kayıkiraz Köyü... Bunlar da sessiz kalınca adamlar haliyle suyu alıyorlar. Ama bunlar seslerini çıkarsalar, hani bir şeyleri olmasa, suyumuz tekrar canlanacak. Tekrar hayat bulacak. Ben 45 yaşındayım. Ben 3 seneye kadar bu derenin hiç kesildiğini bilmem. Yani bu da demek ki ısınmayla falan değil. Küresel ısınma diyorlar... Bu dere OSB’ye giden sudan dolayı kesildi. Bu 500’lük hatla buradan kaldırılmasını istiyorum. 75’er bin lira para aldıkları söyleniyor’’ şeklinde konuştu.
İKİNCİ AVŞAR KÖYÜ MUHTARI KAZIM ÇAKIR: “SU TARLAMIZDAN GEÇMİYOR, TARIM YAPAMIYORUZ”
İkinci Avşar Köyü Muhtarı Kazım Çakır, sessiz kalan köylere ve muhtarlara açık bir çağrıda bulunarak şu ifadeleri kullandı, “Şimdi bu Aktaş Göleti'nden Bolu’ya, tüm Türkiye’ye sesleniyoruz. Günümüz Türkiye’sinde su kaynaklarının hunharca harcandığı bir bölgedeyiz. Bunun buradan sizlere örneklemesini yapacağız inşallah. Aktaş Göleti’nde, büyük burası bir dere yatağı. Çay diye tabir ettiğimiz büyük bir çaydı. Bugün itibariyle geldiğimizde, bu çayın 500'lük ya da 400'lük boru içerisine alınıp OSB’de, fabrikalarda hunharca harcandığını görüyoruz. Ben buradan bu çayın, dere yatağının ayaklarının İkinci Avşar Köyü sınırlarından da geçtiğini zamanında biliyorum. Şu anda bu suyun, bu çayın kaynakları bizim sınırlarımızdan, bizim tarlalarımızdan geçmiyor. Biz oralarda bir ekim yapamıyoruz. Bir tarım yapamıyoruz. Bir tarım faaliyeti gösteremiyoruz. Ancak buradan, benim köyümden önce 5 tane köy var. Buradan tabii ben kendilerine sesleniyorum, muhtar arkadaşlara özellikle... Aktaş Köyü burada burnumuzun dibinde. Yine Yenecik Köyü hemen yakınında. Kazanlar, Murduklar ve Kayı Kiraz Köyleri. Buradan bu muhtar arkadaşlara sesleniyorum. Bu su kaynakları tükendiği bir günde, bu zamanda neden buranın çayı kurutuldu? Bu muhtarlar tarafından neden buraya duyarsız kalındı, neden sessiz kalındı? Neden seslerini çıkartmadılar? Ben bu muhtar arkadaşlardan rica ediyorum: Suyumuza sahip çıkalım. Şu anda gerçekten Türkiye’de su kaynaklarının kuruduğu bir dönemdeyiz. Bu OSB’lerde evet, fabrikalarımız çalışsın, biz kesinlikle karşı değiliz. Ama köylünün de, tarımın da şu anda suya ihtiyacı olduğu bir dönemdeyiz.”
‘’DİĞER KÖYLER DE BU SUDAN NASİPLENMELİ’’
Çakır, sözlerini şu cümlelerle tamamladı, “Bu 5 köy muhtarımız başta olmak üzere, diğer kardeşlerimizi buraya davet ediyorum. Sularına sahip çıkmaları gerekiyor. Sessiz kaldıkları noktada bu arkadaşlardan, muhtar arkadaşlardan özellikle buraya cevap bekliyorum. Bir de burada şu su kaynağını bu 500’lük borunun içerisine alıp OSB’ye götüren arkadaşlara rica ediyorum: Bu köyler var, tarımla uğraşan köylerimiz var, hayvancılıkla uğraşan köylerimiz var. Buraların su kaynaklarını tamamını OSB’lere almadan ziyade, en azından bir kısmını bu köylere bırakmaları gerekiyor. Dolayısıyla benim köyüm de buradan nasiplenmeli.”
YAZIKÖY AFATLAR MAHALLESİ’NDEN YUSUF BİLDİK: “ÇEŞMELER ARTIK SU VERMİYOR, NEREYE GİTTİĞİNİ BİLMİYORUZ”
Yazıköy Afatlar Mahallesi halkından Yusuf Bildik ise yıllardır kullanılan mahalle suyunun, nereye aktarıldığını artık takip edemediklerini belirterek, yetkililerden açıklama beklediklerini söyleyerek, “İşte çeşmeler. Bunlardan 2 ay önce şuraya gidip su toplanıyordu bak. Şuraya toplanıyor. Buradaki su da şuraya toplanıyor. Bak şuraya. Buradan içeride motor var. Basıyor öbür mahalleye. Üçpınar Mahallesi’ne basıyor suyu. Orada birleşiyor. İki mahallenin suyu gidiyor yukarı. Organizeye mi gidiyor? Tabakhaneye mi gidiyor? Jelatine mi gidiyor? Onu bilmiyoruz’’ dedi.
YUSUF YÖRÜ: “1958’DE YAPILAN ÇEŞMELER KURUDU, FABRİKA MI ÇEKİYOR BİLMİYORUZ”
Yazıköy Afatlar Mahallesi halkından Yusuf Yörü, “Bu çeşmeler 1958’de yapıldı. Ondan sonra burası da, muhtar götürdü bu çeşmeyi. Fakat şu anda sular akmıyor. Buranın suyuyla, buranın suyu topladı. Buradan Üçpınar Mahallesi’ne gidiyor. Oradan da toplanıp fabrikaya gidiyor. Yukarıda fabrikaya. Hangi fabrikaya gidiyorsa onu bilmiyorum ben” şeklinde konuştu.
Köylüler, OSB’ye giden su hatlarının kaldırılmasını, suyun öncelikle köylülerin ihtiyacına yönlendirilmesini talep etti. Yetkililere çağrıda bulunan bölge halkı, “sessiz kalınmasın, suyumuz elimizden gitmesin” ifadelerini kullandı.