Bolu İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Ayşegül Koç, Mayıs ayı boyunca kutlanan Ruh Sağlığı Farkındalık Ayı dolayısıyla bir açıklama yaptı. Ruh sağlığının toplumsal düzeyde farkındalığının artmasının önemine vurgu yapan Koç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Ben Bolu İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nin başhekimi Doç. Dr. Ayşegül Koç. Bugün, Ruh Sağlığı Farkındalık Haftası dolayısıyla ruh sağlığının önemine dair birkaç kelam etmek istiyorum. Her yıl Mayıs ayında kutlanan Ruh Sağlığı Farkındalık Ayı, ruh sağlığının ne denli önemli olduğunu vurgulamak ve ruhsal sağlık sorunları hakkında toplumu eğitmek amacıyla düzenlenmektedir. Bu ayın asıl hedefi, toplumda var olan damgalamayı azaltmak ve ruhsal sorunları yaşayan bireylere destek sağlamaktır. Erken müdahalenin önemi, tedaviye erişimin kolaylaştırılması ve ruh sağlığı hizmetlerinin kalitesinin artırılması da bu ayın diğer önemli amaçları arasında yer alıyor.”
Toplumda ruh sağlığına gereken önemin yeterince verilmediğini ifade eden Koç, farkındalık çalışmalarının yalnızca bir haftaya veya aya sığdırılmadan yıl boyunca sürdürülebilir bir anlayışla ele alınması gerektiğini belirterek, “Ruh sağlığımıza gösterdiğimiz özen, fiziksel sağlığımıza gösterdiğimizle aynı seviyede olmalıdır. Ancak ne yazık ki, insanların fiziksel sağlıklarını ruh sağlıklarından daha çok düşündüğü araştırmalarla belgelenmiş durumda. Günlük yaşamda ruh sağlığına gereken önceliği vermekte zorluk yaşadığımızı söyleyebilirim.” şeklinde konuştu.
“BUGÜN RUH SAĞLIĞI SORUNLARI, KÜRESEL BİR KRİZ HALİNİ ALMIŞ DURUMDA”
Ruh sağlığı konusunun yalnızca bireysel bir mesele değil, aynı zamanda küresel ölçekte ciddi sonuçları olan bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Ayşegül Koç, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerini de kamuoyuyla paylaşarak, “Bugün ruh sağlığı sorunları, küresel bir kriz halini almış durumda. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık her sekiz kişiden biri ruhsal sorunlarla karşı karşıya. COVID-19 pandemisiyle birlikte bu sorunların daha da arttığını görüyoruz; anksiyete vakalarında %26, majör depresif bozukluklarda ise %28’lik bir artış söz konusu.”dedi.
Türkiye özelinde ise 2024 yılı itibarıyla yapılan araştırmalarda her 100 kişiden 38’inin psikolojik sorunlar yaşadığına işaret eden Koç, bu oranın ciddiyetinin altını çizerek, “Ülkemizde 2024 yılı itibarıyla yapılan bir araştırmaya göre, her 100 kişiden 38’i psikolojik sorunlar yaşıyor. Depresyon, anksiyete ve psikosomatik hastalıklar, toplumda en sık görülen ruhsal bozukluklar. Üçte birimiz genel bir semptom olan uykusuzluktan muzdarip. Tüm bunlar yalnızca bireylerin yaşam kalitesini düşürmekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal yaşam üzerinde de ciddi ekonomik ve sosyal yükler oluşturur.” dedi.
İş gücü kaybı, düşük üretkenlik, yüksek tedavi maliyetleri ve ayrımcılık gibi sonuçların ruh sağlığı ihmalinden kaynaklandığını ifade eden Koç, ruhsal sorunların sosyal belirleyicilerine de dikkat çekerek, “Ekonomik açıdan ruh sağlığı sorunları iş gücü kaybına, düşük performansa ve yüksek tedavi maliyetlerine yol açarken, sosyal açıdan ayrımcılığa ve damgalamaya neden olabilir. İşsizlik ve düşük eğitim seviyesi gibi sosyal faktörler ise bu durumu daha da kötüleştirmektedir.” şeklinde konuştu.
“EĞER RUHSAL OLARAK ZORLANDIĞINIZI HİSSEDİYORSANIZ, YARDIM İSTEMEKTEN ÇEKİNMEYİN”
Doç. Dr. Ayşegül Koç, açıklamasının son bölümünde yardım almanın önemine, erken müdahalenin gücüne ve Bolu’da sunulan ruh sağlığı hizmetlerine dair detaylara yer verdi. Koç, “Ruhsal hastalığı olan bireylere yönelik mevcut damgalama, onların yardım aramasını zorlaştırmakta ve erken müdahaleyi engellemektedir. Oysa erken müdahale, ruhsal sağlık sorunlarının ilk belirtileri ortaya çıktığında zamanında destek sağlamak anlamına gelir ve bireylerin yaşam kalitesini artırabilir. Bu, özellikle çocuk ve ergenlerde sağlıklı sosyal ilişkiler kurma ve akademik başarıyı artırma becerilerini destekler.” ifadelerine yer verdi.
Koç, Bolu İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nde uygulanan güncel tedavi seçeneklerine de değinerek, “Bu süreçte hastanemizde çeşitli psikoterapi türleri ve ilaç tedavileri gibi birçok etkili yöntem bulunmaktadır. Bilişsel Davranışçı Terapi, Kişilerarası İlişkiler Terapisi, antidepresanlar ve anksiyete gidericiler gibi seçeneklerimiz mevcut. Ayrıca, daha ağır vakalarda Elektrokonvülsif Terapi ve Transkraniyal Manyetik Stimülasyon gibi tedavi yöntemleri de uygulanmaktadır. Bolu Toplum Ruh Sağlığı Merkezi, ruhsal bozukluğu olan bireylerin tedavilerini yaşadıkları ortamda sürdürmelerine destek sağlamaktadır. Ruh sağlığının, genel sağlığımız ve iyilik halimiz için ne denli temel bir parça olduğunu unutmamalıyız. Eğer ruhsal olarak zorlandığınızı hissediyorsanız, yardım istemekten çekinmeyin. Yardım istemek, zayıflık değil, aksine bir güç ve cesaret göstergesidir. Hepimizin ruh sağlığını önemseyerek daha sağlıklı ve mutlu bir toplum yaratma yolunda adım atması gerekmektedir. Unutmayın ki yalnız değilsiniz, yardım almak her zaman mümkündür. Birlikte ruh sağlığımıza özen göstererek daha iyi bir geleceğe ulaşabiliriz.”dedi.