Haber: Sinem Altunay - Bolu'da 27 Kasım 2024 tarihinde meydana gelen olayda, mağdur İ.K.Y, kuzeni A.K'nin kendisine destek olmaya çalıştığını, ancak daha sonra zorla cinsel ilişkiye girdiğini iddia ederek şikayette bulundu. Mağdurun ifadesine göre, A.K. bir akşam kendisini evine çağırdı, alkol aldırdı ve cinsel birliktelik teklifini reddetmesine rağmen kapıyı kilitleyerek zorla cinsel saldırıda bulundu. Olayın ardından mağdurun sanığa attığı mesajlar, ilişkiye zorlandığını ortaya koydu. Soruşturma kapsamında sanığın evinde yapılan aramada silah ve mühimmat bulundu. Savcılık, sanığın silahını tehdit unsuru olarak kullandığını belirtti. Sanık ise olayın rızaya dayalı olduğunu öne sürdü.
Bolu Kadın Platformu, Bolu Adliyesi önünde yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“2025 yılı aile yılı olarak ilan edilmesinin hemen akabinde kadınlara yönelik cinayet ve istismar vakalarının devam ettiği gerek basın yoluyla gerekse yakın çevremizde üzülerek almaya devam ediyoruz. Üzülüyoruz ama susmuyoruz. İtirazımız ve hukuksal mücadelemizi korkmadan, yılmadan sürdürmeye devam ediyoruz. Bu karanlık tabloyu durduruncaya kadar da devam edeceğiz.
Bugün Bolu adliyesinin önünde yakın bir zamandaki benzer bir istismara maruz kalan İlknur arkadaşımızla dayanışmak için toplandık. Benzer diyoruz çünkü yine reddedilmeyi kabul edemeyen, kadını güçsüz ve çaresiz bırakabileceğini sanan, cezasızlığın ya da caydırıcı olmayacak ceza sisteminin varlığından güç alan bir failin olduğuna tanıklık ediyoruz. Üstelik failin yine aileden biri olduğunu görüyoruz.
Toplumumuzda şiddete maruz kalan her 10 kişiden 8’i kadın ve şiddeti uygulayanların %90’ı erkek, %63’ü ise erkek eş. Kadın olarak toplumsal hayatta cinsiyet eşitliğini sağlamadan bu şiddeti durduramayacağımızı biliyoruz. Devletin, cinsel saldırılara karşı etkin yasal düzenlemeler yapmak, failleri cezalandırmak ve mağdurları korumakla yükümlü olduğunu hatırlatıyoruz.
6284 sayılı kanunun etkin biçimde uygulanması ve yürürlükten kaldırılan İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar kabul edildiği durumlarda, bu tür suçların büyük oranda bertaraf edileceğini bir kez daha dillendirmek istiyoruz.
İlknur arkadaşınızın kendine karşı işlenen suçun cezasız kalmamasının yanı sıra başka hiçbir kadının aynı şeyi yaşamamasını adına başlattığı mücadelede sonuna kadar destekçisi olacağımızı duyuruyoruz. Kadınlar ne sokaklarda ne iş yerlerinde ne de evlerinde yalnız değildir. Dayanışma ağımızı güçlendirerek tüm kadın düşmanı politikaların karşısında olduğunuzu ve mücadelemizi daha da büyüteceğimizi bir kez daha yüksek sesle haykırıyoruz.”