Sinem Altunay - Grand Kartal Otel yangınında eşi ve kızını kaybeden Rıfat Doğan, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde düzenlenen Ulusal Psikiyatri Asistanları Toplantısı’nda yaşanan felaketi ve adalet arayışını anlattı. “Yas tutma lüksümüz olmadı. Bu bir katliamdır. Biz intikam değil, adalet istiyoruz” dedi.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) Kongre Merkezi Yeşil Salon’da bu yıl 9’uncusu düzenlenen Ulusal Psikiyatri Asistanları Toplantısı, yalnızca bilimsel sunumlara değil, aynı zamanda büyük bir acının kamuoyu ile paylaşıldığı duygusal anlara da sahne oldu.
21 Ocak 2025 tarihinde Bolu’nun önemli turizm noktalarından biri olan Grand Kartal Otel’de çıkan yangında eşi Ceren Yaman Doğan ve kızı Lalin Doğan’ı kaybeden Rıfat Doğan, toplantıya katılarak yaşadığı süreci ve hukuk mücadelesini paylaştı.
“78 CAN, DENETİMSİZLİK VE PARA HIRSI NEDENİYLE HAYATTAN KOPARILDI”
Konuşmasında duygularını kamuoyuyla açıkça paylaşan Doğan, yangının yalnızca bir kaza olmadığını vurguladı. “Bu bir doğal afet değil. Bu, yılların biriktirdiği ihmalin, denetimsizliğin ve rant hırsının sonucudur” diyen Doğan, “Bir gecede 78 can, göz göre göre gelen bir felaketle hayattan koparıldı. Bunlardan 36’sı çocuktu. Gencecik, ufacık çocuklar. Bu tabloyu biz katliam olarak tanımlıyoruz. Çünkü Türkiye’nin en fazla cana kıymış seri katillerinden bile daha büyük bir can kaybı yaşandı” ifadelerini kullandı.
“YASIMIZI TUTAMADIK, MÜCADELEYE BAŞLADIK”
Olayın ardından “Başka Canımız Yok” adlı bir sivil platform kurduklarını belirten Doğan, “Keşke yasımızı tutabilseydik. Ama öyle bir ihmaller zinciriyle karşılaştık ki, yas tutma lüksümüz bile olmadı. Oturup ağlamaya vakit kalmadan delillerin peşine düştük, eksikleri tamamlatmaya çalıştık. Bizden sonra başka çocuklar, başka aileler yanmasın diye süreci titizlikle takip etmeye başladık” dedi.
“SORUMLULAR CEZALANDIRILMAZSA, YENİ FELAKETLERİN ÖNÜ AÇILIR”
Yangınla ilgili süren soruşturmaların ve açılan davaların kamuoyunca yakından takip edilmesi gerektiğini söyleyen Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu bir adalet arayışıdır, bir intikam değil. Eğer bu davadan emsal bir karar çıkarsa, bir daha hiçbir kamu görevlisi ya da özel sektör çalışanı imza atarken sorumluluğundan kaçamayacak. Herkes, attığı imzanın ağırlığını hissederek hareket etmek zorunda kalacak. Aksi halde insanlar ‘Ne olacak canım?’ diyerek sorumluluktan kaçmaya devam eder.”
“HER GÜN AYNI ACIYLA UYANIYORUZ”
Konuşmasının ilerleyen dakikalarında duygularını dile getiren Doğan, “Biz her gün bir duvara çarparak uyanıyoruz. Sabah kendimize gelemiyoruz, akşama doğru biraz toparlıyoruz, gece ise yeniden resetleniyoruz. Ama davamızdan asla vazgeçmeyeceğiz” diyerek mücadelenin devam edeceğini vurguladı.
DESTEK ÇAĞRISI: “BAŞKA CANIMIZ YOK”
Rıfat Doğan konuşmasının sonunda, toplumun desteğinin kendileri için büyük önem taşıdığını belirterek, “Instagram’daki @baskacanimizyok hesabından sesimizi duyurmaya devam ediyoruz. Duruşma günlerinde ve süreç boyunca sizlerin desteğini bekliyoruz” çağrısında bulundu.