Üniversite öğrencileri adına basın açıklamasını Ahmet Ata okudu. Ata, konuşmasında 1 Mayıs’ın yalnızca işçilerin değil, aynı zamanda emekçilerden öğrencilerine kadar geleceği için mücadele eden herkesin günü olduğunu vurguladı.
Ata, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “1 Mayıs; adalet, özgürlük ve insanca yaşam isteyen milyonların ortak sesidir.
1 Mayıs; işçinin, emekçinin, geleceği için direnen öğrencinin, hukuksuzluk karşısında boyun eğmeyen herkesin günüdür.
Bugün işsizlik, güvencesizlik ve gelecek kaygısı gençliğin hayatını kuşatırken; bizler bu düzenin değil, direnişin parçasıyız. Hakkı gasbedilen, özgürlüğü kısıtlanan, yaşamı her gün daha da ağırlaştırılan bir halkın çocukları olarak, başka bir geleceğin mümkün olduğunu haykırıyoruz. Genç kuşaklar ve emekçiler olarak işçi sınıfının mücadelesini sahipleniyor, daha büyük bir birlik ve dayanışmayla adaletsizliğe karşı sesimizi yükseltiyoruz.
Bizler BAİBÜ öğrencileri olarak; holdinglerin, tarikat ve cemaatlerin çıkarlarına göre dizayn edilen üniversitelere karşı, kamusal, bilimsel, demokratik ve özgür bir eğitim için 1 Mayıs’ta “Biz varız!” diyerek alanlarda olacağız.
Ucuz iş gücü olarak görülen, okurken çalışmak zorunda kalan, KYK borçları altında ezilen, kalacak yeri olmadığı için eğitimini yarım bırakmak zorunda kalan, tarikat ve cemaat yurtlarında baskıya maruz kalan, MESEM’lerde emeği sömürülen gençler olarak omuz omuza olacağız.
Yoksulluk, baskı ve geleceksizlik yüzünden hayatına son veren arkadaşlarımız için; gençliği çürüten bu düzene karşı, düşlerimizi alanlara kuran ve kendimizi yeniden inşa ettiğimiz için alanlarda olacağız.
Eşit ve özgür bir gelecek için mücadele ederken tutuklanan arkadaşlarımızı yalnız bırakmamak için meydanlarda olacağız.
Geleceğimize ipotek koyanlara karşı, üniversitelerimizi ve en temel yurttaşlık haklarımızı savunmak için meydanlarda olacağız.
Çünkü alacak bir geleceğimiz var ve biz kendi geleceğimizde ısrarcıyız!
Geleceği kuracak olan biz gençler olarak, tüm BAİBÜ’lü arkadaşlarımızı özgür ve eşit yarınlar için birlikte yürümeye, kol kola meydanlarda olmaya çağırıyoruz.
Gençliğin sesinden, cesaretinden korkanlara inat; öfkemizle, umudumuzla ve dayanışmamızla 1 Mayıs’ta alanlardayız!
Mücadelemizin ilk gününden beri söylediğimiz gibi susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz.
Biz öğrenciler geleceğimiz için özgürlüğümüz için yürüye haklarımızı istiyoruz. Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet. Saat 17.00'de İzzet Baysal Anıtı önünde toplanacağız.”
Eğitim Sen Öğretim Elemanları Derneği adına açıklama yapan Fevzi Engin de, emek ve özgürlük temelli bir dayanışma çağrısında bulundu. Engin, şu ifadeleri kullandı: “Değerli arkadaşlar, 1 Mayıs İşçi Bayramı için bir arada bulunuyoruz. Biz de öğretim elemanları derneği olarak her ne kadar 1 Mayıs işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olduğu ve bu temelde kutlandığı bir bayram olarak olmasına rağmen ya da gün olarak olmasına rağmen günümüzde Türkiye'de ve dünyada yaşadığımız sorunlar ve süreçlere baktığımız zaman bu sorunlar yumağının toplumun bütün kesimlerine yaygın olarak yaşadığımız ve günlük olarak da hayatımızı etkileyen sorunlarla karşı karşıyayız.
Üniversiteyle ilgili olarak Ahmet arkadaşım söyledi. Atanamayan öğretmenlerden tutun da diplomaların iptal edildiği bir süreci yaşadığımız bir ortamla karşı karşıyayız. Gençlerin geleceğine olan güvenleri ve yaşamlarına ilişkin belirsizlikler gün geçtikçe artmaktadır.
Dolayısıyla bu haksızlığa, yoksuzluğa, yoksulluğa karşı çıkmak ve mücadele vermek için güçlerimizi bir arada bulundurmak ve mücadele etmek zorundayız. Bu nedenle bu çağrıyı barışın, özgürlüğü, demokrasinin, laik düzenin ve insanların temel hak ve hürriyet temelinde eşit şekilde yararlanabileceği bir ortamın yaratılması için bir arada olmamız gerekiyor. O nedenle ben bütün dostları, arkadaşları, derneğimizin üyelerini ve öğrenci arkadaşlarımızı bugündeki dayanışmaya, mücadeleye davet ediyorum. Ve 1 Mayıs İşçi Bayramı hepimize kutlu olsun.”