Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Bolu Şubeler Platformu, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon verilerine ve kamu çalışanlarına yapılan maaş artış oranlarına tepki gösterdi. Platform, yaptığı yazılı açıklamayla, mevcut ekonomik koşulların kamu emekçileri ve emekliler üzerinde yarattığı yoksulluğa dikkat çekerek, “insanca yaşamaya yetecek ücret” talebinde bulundu.
Platform tarafından yapılan açıklamada, “TÜİK rakamları yalan, yoksulluk gerçek” ifadesiyle kurumun açıkladığı verilerin halkın yaşadığı gerçek enflasyonla uyuşmadığı savunuldu. KESK, asgari ücretin, emekli aylıklarının ve kamu çalışanlarının maaşlarının TÜİK'in açıkladığı oranlara göre belirlendiğine dikkat çekerek, bu verilerin gerçeği yansıtmadığını öne sürdü.
Açıklamadan şu ifadelere yer verildi:
“Her geçen gün daha fazla itildiğimiz yoksulluk ve sefalet girdabına teslim olmayacağız.
TÜİK bugün hepimizin patronu haline gelmiştir.
Asgari ücret TÜİK rakamlarına göre belirleniyor. Emekli aylıkları TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre arttırılıyor.
4 Milyon kamu emekçisine; kamu işvereni temsilcileri, yandaş konfederasyon yönetimi ve Hakem Kurulundan oluşan Bermuda Şeytan Üçgeni ile “toplu sözleşme” adı altında yine TÜİK rakamları dayatılıyor.
Yıllardır çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız zam yağmuru ortada. Gerçek enflasyon ortada. Ama iktidar hangi rakamı istiyorsa TÜİK hepimizin önüne o rakamı koyuyor.
Kısacası giderlerimiz hayatın gerçek enflasyonuna göre artıyor. Ama maaşlarımız, ücretlerimiz, aylıklarımız yaşadığımız gerçek enflasyonun en az yarısını bir kara delik gibi yutan TÜİK enflasyonuna göre belirleniyor.
Böylece işçisi, emekçisi, emeklisi, asgari ücretlisi ile bu ülkenin ezici çoğunluğu olarak her geçen gün daha fazla yoksullaşıyoruz, daha fazla sefalete itiliyoruz.
TÜİK Haziran ayı enflasyon verilerini açıkladı. TÜİK’e göre Haziran ayı enflasyonu sadece yüzde 1,37 artmış, Yıllık enflasyon yüzde 35,05 olmuştur. Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise TÜİK’e göre yüzde 16,67’dir.
Bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu ENAG da enflasyon verilerini bugün açıkladı. ENAG’a göre enflasyon Haziran’da aylık yüzde 3,05, altı aylık yüzde 25, yıllık yüzde 68,68 artmıştır.
Tüm kamuoyuna, işçilere, emekçilere, emeklilere soruyoruz:
Sizce hangi rakamlar daha gerçekçi? TÜİK’in açıkladığı rakamlar mı yoksa ENAG’ın açıkladığı rakamlar mı? İktidar sözcüleri “enflasyon düştü” diyor. Peki, sizin enflasyonunuz düştü mü?
Bugün açıklanan TÜİK verilerine göre:
SGK ve BAĞ-KUR emeklilerinin aylıkları 6 aylık enflasyon oranında, yani sadece yüzde 16,67 artacak.
Bu sahte rakamlara göre kamu emekçileri ve emeklileri olarak bizler için ise yüzde 10,06 enflasyon farkı doğmuştur. Bu farka Hakem Kurulu dayatması ile biten son “toplu sözleşmeye” göre yapılacak %5’lik sefalet zammını da eklediğimizde maaşlarımız Temmuz’dan itibaren sadece yüzde 15,57 artacaktır.
Bu oranlar yaşadığımız gerçek enflasyon karşısında sefaletin ta kendisidir.
Resmi rakamlara göre bundan tam 20 yıl önce 2005 Temmuz itibari ile ortalama kamu emekçisi maaşı 838 TL iken çeyrek altın 32 TL idi. Yani ortalama kamu emekçisi maaşı ile 20 yıl önce 25 adet çeyrek altın alınabiliyordu. Bugün ortalama kamu emekçisi maaşı 49 bin 598 TL, çeyrek altın ise 7 bin 200 TL. Bugün ortalama maaşla 7 adet çeyrek altın bile alınamıyor. 20 yılda 18 çeyrek altınımız elimizden alındı.
Bugün açıklanan enflasyon rakamlarına yansımasın diye her zamanki gibi son anda bir zamma imza attıldı. Doğalgaza %25 zam yapıldı. Böylece bugün açıklanan rakamlar en az yarım puan daha indirildi. Ortalama maaşlarımızdan aylık en az 300 TL kesilerek yine cebimizden çalınmaya devam edildi.
Bizi enflasyona daha nasıl ezdireceksiniz?
Bizimle dalga geçercesine enflasyon farkı müjdesi manşetleri atanlara da buradan diyoruz ki; Yaşadığımız kayıplar ortadayken bu manşetleri atmaya, kamuoyunu yanıltmaya utanmıyor musunuz?
Her zaman söylüyoruz, tekrar altını çizelim. Bu ülkede emeği ile geçim mücadelesi veren hiç kimse emeğinin karşılığını alamıyor.
Ülkeyi yönetenler bunca yoksulluğa, sefalete rağmen emeği ile geçim mücadelesi veren milyonları yok sayıyor.
Ne açlık sınırının altına inen asgari ücreti ne de açlık sınırının yarısına kadar düşen emekli aylıklarını arttırmaya yanaşmıyor.
Altı aydır oyaladığı 600 bin kamu işçisine TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarının bile altında teklifler sunarak adeta dalga geçiyor.
Kamu emekçileri, emeklileri olarak bizleri 7 dönem, 14 yıl boyunca sadece adı toplu sözleşme olan ama gerçek toplu pazarlıkla uzaktan yakından hiçbir alakası olmayan garabet bir sistemle oyaladılar.
Bu garabet sistemde tüm yetkiyi iktidara ve iktidarın gölgesi olan Hakem Kuruluna verdiler. Kraldan çok kralcı yandaş konfederasyon yöneticilerini ise iktidarın, hakemin dediğini onaylayan süs biberi olarak masaya oturttular.
Bu garabet sistemin faturasını hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçileri ve emekliler daha fazla yoksulluk, daha fazla güvencesizlik olarak ödemeye devam ediyor.
KESK olarak her zaman olduğu gibi bugün de kamu emekçilerinin, emekliklerin ortak hak ve çıkarlarını savunmak için üzerimize düşen sorumluluğun gereğini yerine getirmeye hazırız.
Bunun için ayrım yapmaksızın tüm kamu emekçilerini; en düşük kamu emekçisi maaşının yoksulluk sınırı üzerine çıkarıldığı; İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret, Güvenceli İstihdam- Güvenli Gelecek, Demokratik- Adil Bir Çalışma Yaşamı, Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti, Grev hakkımızın önündeki engellerin kaldırıldığı Gerçek Bir Toplu Pazarlık Sistemi için birlikte ortak mücadele etmeye, omuz omuza vermeye çağırıyoruz.
Çağrımız sadece kamu emekçilerine değil, bu düzenin çarkları altında ezilen herkesedir.
Gelin yıllardır hepimize kaybettiren bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek için omuz omuza verelim.”