Türk Sağlık-Sen Bolu Şube Başkanı Furkan Özübek, yaptığı yazılı basın açıklamasıyla, kamu çalışanlarının özlük ve mali haklarına yönelik mevcut sendikal yapıları eleştirerek, kamu kurumları üzerindeki sendikal baskılara dikkat çekti.
Açıklamada, özellikle yetkili sendika konumundaki Memur-Sen ve ona bağlı Sağlık-Sen hedef alınarak, bu yapıların kamu çalışanlarının haklarını yeterince savunmadığı öne sürüldü. Özübek, bu sendikaların kurumlar üzerinde baskı oluşturduğunu ve kamu hizmetinin verimliliğini olumsuz etkilediğini belirtti.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“15 yıldır yetkili olup toplu sözleşme masasına oturmasına rağmen, memurun hakkını savunmaktan uzak duran; haklarımızı masada bırakan; kazanım yerine hezimete neden olan; geçmişte ve önümüzdeki süreçte de kamuoyunun gözünün içine baka baka komik maaş artışlarına imza atan bu yapı değil midir?
Özlük, mali, sosyal ve mesleki haklarımızı içeren değerlerimiz tek tek kaybedilirken, hangi yüzle hâlâ memurun karşısına çıkıyorsunuz? Sağlık çalışanlarını yalanla, dolanla daha ne kadar oyalayacaksınız?
Derdi hak olanın gündemi geçim, adalet ve refahtır. Ancak görüyoruz ki bazı sendikal yapılar bu hayati meselelerden çok uzak; kamu kurumlarını, idareleri ve personeli kendi çıkar ve hırslarına kurban etmekle meşguldür. Oysa bizim mücadelemiz; memurun alın teri, kamu çalışanının emeği, sağlık emekçisinin hakkı içindir. Ne var ki, özellikle Memur-Sen ve ona bağlı Sağlık-Sen, bu asli konuları bir kenara bırakıp kamu idareleri üzerinde baskı kurmakta, “Benim dediğim olacak!” zihniyetiyle idareleri abluka altına alma çabası içindedir. Bu yapılar sadece personele değil, kamuya da zarar vermektedir.
Sürekli şikayet, iftira ve dayatma politikalarıyla idarecileri karar alamaz hale getirmekte; kurumsal işleyişi yavaşlatmakta ve hizmet üretimini sekteye uğratmaktadır. Bugün kamu kurumlarında en büyük işleyiş tıkanıklığını, en fazla huzur bozukluğunu, en ciddi verim kaybını doğuran yapı; ne yazık ki bu sendikal vesayet zihniyetidir. Kamuya en büyük zararı verenler, kamu çalışanının haklarını savunuyormuş gibi yapanlardır!
İdareleri baskı altına alarak oraya buraya şikayetle kendi çıkarlarını dikte ettirmeye çalışanlar; günü geldiğinde mutlaka hezimete uğrayacak, kurumların huzurunu bozan bu zihniyet kendi çıkmazında yok olacaktır.
Mobing uygulayan, sendika dayatmasıyla kadro dağıtan, adaleti yok sayarak personel üzerinde baskı kuran herkes bilmelidir ki; bu çürümüş anlayışa sessiz kalmayacağız! Türk Sağlık-Sen olarak, bu ahlaki yozlaşmayı teşhir edecek, her platformda bu kirli yapıların karşısında duracağız. İlimizde de bu zihniyete karşı her platformda, yasal hak ve hukuk çerçevesinde gereken mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi:
“Kimi sendikaları makbul, kimi sendikaları öteki olarak gören kafa 28 Şubat dönemi kafasıdır. Birileri bu kafayı yeniden hortlatmaya çalışıyor.
Biz hiçbir sendikaya kendi arka bahçemiz olarak bakmadığımız gibi kimsenin de sendikalara arka bahçesi haline getirmeye çalışmasına da rıza göstermeyiz.”
Bu sözler, sendikal adaleti ve hakkaniyeti önemseyen herkes için net bir uyarıdır.
Devletin kurumları hiçbir sendikanın vesayeti altına giremez, kamu çalışanı kimsenin propaganda aracı olamaz.
Artık karar memurda! Emanet ehline verilmelidir! Yetki; çalışanı için dimdik duran, memurun alın terini savunan, sağlık emekçisinin hakkını koruyan Türk Sağlık-Sen’e verilmelidir. Çünkü biz; hak için susmayanların, adalet için yılmayanların, alın teri için mücadeleden vazgeçmeyenlerin sendikasıyız!
Çünkü biz; “Gücümüz Türk Sağlık-Sen, güvencemiz Türkiye Kamu-Sen” diyenleriz! Çünkü biz; “Söz, yetki, karar çalışanlara!” diye haykıranlarız! Çünkü biz; “Türkiye sevdamız, ekmek için kavgamız” diyebilenleriz! Ve biz her zaman, her yerde; Dik baş, tok karın, mutlu yarınlar için… Haklı dava, güçlü sendikayız!”
Türk Sağlık-Sen Bolu Şube Başkanı Furkan Özübek, kamu çalışanlarının hak mücadelesini sürdüreceklerini ve sendikal vesayet anlayışına karşı her platformda seslerini yükseltmeye devam edeceklerini belirtti.