Ne yalan söyleyeyim,

Hamaset yapmayayım da, adam gibi özür dileyeyim dedim…

Kimden?

Anlatayım;

Teee başa dönelim, daha kongre dönemine,

Hani Savaş Abak yönetimi bırakmaya karar verdi ya,

Hani son ana kadar aday çıkmadı ya,

Ve son an da Mahmut Alan aday listesini sundu da, kulüp kayyumdan kurtuldu ya,

Erdal Bayrak ismi altında yeni yönetim oluştu ya,

Dürüstçe söyleyin,

Ben dahil her on kişiden altısı, yedisi ve hatta sekizi umutsuz vaka olarak görüyorduk,

Yalan mı?

Yeni yönetime süre bile biçiyorduk,

Bu takım küme düşmemeye oynar diyorduk,

Yalan mı?

Özür dilemek erdemdir,

O zaman benden yönetime, teknik ekibe, oyuncularımıza,

Kocaman kocaaman ÖZÜR DİLİYORUM…

Sakarya da plaka yazdık,

Sakarya ve öncesi üç hafta,

Genel olarak baktığımız da,

Hakikaten gösterişli bir oyunumuz var,

Oyuncularımız kısa zaman da makineleşmiş gibi,

Dikkat edin her maçta golümüz var,

Bir, iki, üç, dört,

Ve attığımız kadar da kaçırdığımız…

Yüzler gülüyor,

Umutlar tazelenmiş durumda…

Oyuncularımızı teker teker değerlendirmek istemiyorum amma velakin,

Bir kale sorunumuz var gibi görünüyor,

Son olarak AYNEN DEVAM DİYORUM…

*****

Bazı oyuncular üstüne koya koya yükselirler,

Bazıları da Kerem Aktürkoğlu gibi geri geri giderler,

Bin düşün, bir konuş derler,

Öyle bir laf ettin ki senin ömrün boyunca arkandan kuyruk gibi gelecek,

Beyefendi “Türkiyenin en büyük ve en şerefli kulübüne gelmiş”

Bu terbiyesizce edilmiş laf artık senin alnına yapıştı,

Ne yaparsan yap,

Ne kadar özür dilersen dile,

Ne kadar yanlış anlaşıldım dersen de,

Silemezsin,

Senin gölgen gibi ardından gelecek,

Ve seni bu söz bitirecek…