1920 yılında Dr. Mazhar Osman ve arkadaşları tarafından İstanbul’da “Hilal-i Ahdar” adıyla kurulan Yeşilay, ülkemizin en köklü sivil toplum kuruluşlarından biridir. Kuruluşunun temel amacı yalnızca bireyleri değil; toplumu, milli direnci ve toplumsal sağlığı korumaktır.

Birinci Dünya Savaşı yıllarında düşman unsurların ülkemize yönelik saldırıları sadece cephede silahlarla sınırlı kalmamıştır. Toplumun direniş ruhunu zayıflatmak, manevi dayanışmayı çökertmek amacıyla alkol ve uyuşturucu gibi zararlı maddelerin yaygınlaştırılması yönünde faaliyetler yürütülmüştür.

İşte Yeşilay, işgale karşı verilen bu manevi direnişin bir cephesi, toplumun ruhunu savunan bir mevzi olarak kurulmuştur. O günden bugüne Yeşilay, istikametini kaybetmeden mevzisini koruyarak aynı inançla görevini sürdürmektedir.

Bugün de milletimiz için büyük bir tehdit olan alkol, tütün, madde, kumar ve internet bağımlılıklarına karşı kararlı bir mücadele yürütmektedir. Güncel veriler, bu bağımlılık türleri arasında kumarın —özellikle de sanal kumarın— en hızlı yayılan tehlike haline geldiğini göstermektedir.

Bu tehdidin boyutu öylesine büyümüştür ki, 01 Kasım 2025 tarihinde Cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanan genelgeyle “Sanal Ortamda Yasa Dışı Bahis, Şans Oyunları ve Kumarla Mücadele Eylem Planı (2025–2026)” yürürlüğe konmuştur. Genelgede, yasa dışı bahis ve kumarın; kamu güvenliği, toplumsal yapı ve ekonomik refah açısından hayati bir tehdit olduğu açıkça vurgulanmıştır.

Yeşilay’ın “Türkiye Kumar Raporu”

Yeşilay tarafından geçtiğimiz eylül ayında kamuoyuna sunulan “Türkiye Kumar Raporu”, bu tehlikenin boyutlarını bilimsel verilerle ortaya koymaktadır.

Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, raporun önsözünde şu çarpıcı ifadeleri kullanmaktadır:

“Dünya Sağlık Örgütü’ne göre kumar bağımlılığı yaşayan bireylerin %20’si intihar girişiminde bulunuyor. Bu oran, diğer tüm bağımlılık türlerinden daha yüksek. Aynı zamanda kumar nedeniyle aile içi huzursuzluk ve boşanma oranlarının da dramatik biçimde arttığı bilimsel araştırmalarla ortaya konmuştur.”

Bu ifadeler, meselenin yalnızca bireysel değil; toplumsal bir kriz boyutuna ulaştığını göstermektedir.

Raporun Çarpıcı Bulguları

2025 yılında, 26 ilde 36.334 kişiyle yapılan araştırmaya göre:

• 15 yaş ve üzerindeki bireylerin %10,1’i hayatlarında en az bir kez kumar oynamıştır.

• Son 30 gün içinde kumar oynadığını ifade eden %6,6’lık kesim, bu faaliyeti internet üzerinden, akıllı telefon aracılığıyla gerçekleştirdiğini belirtmiştir.

• Yasa dışı bahis oynama oranı 15–24 yaş aralığında diğer yaş gruplarına göre çok daha yüksektir.

• 2022’den 2025’e internet üzerinden yasa dışı bahis oynama oranı artmış, bu artış Yeşilay Danışmanlık Merkezleri (YEDAM) başvurularına da yansımıştır.

Raporun en çarpıcı kısmı ise şudur:

Kumar oynama yaşının 15–24 aralığında yoğunlaşması, Türkiye’nin geleceği için büyük bir tehlike sinyali vermektedir.

Gençlerimizin ellerinde taşıdıkları akıllı telefonlar, bugün bilgiye erişimin aracı olmanın yanında, çok büyük bir risk faktörü hâline gelmiştir. Teknolojiden kopmak elbette mümkün değildir; ancak kontrolsüz dijital ortam, gençlerimizi sanal kumarın bataklığına hızla çekmektedir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk gençliğimizin ehemmiyetini ifade ederken:

“Biz her şeyi gençliğe bırakacağız... Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir.” demektedir.

Bu ülkenin geleceği, ümidi olan gençlerimizi bu bataklıktan çekip kurtarmak hepimizin ortak vazifesidir. Aksi takdirde gençlerimizi, yani geleceğimizi kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyayız.

Bu noktada, şehrimizin siyasileri ve bürokratları tarafından bağımlılıkla mücadele konusunda ülkemizde en kapsamlı faaliyetleri yürüten Yeşilay’ın çalışmalarının özellikle desteklenmesi gerekmektedir.

Ben de şahsım adına, şehrimizde bağımlılıkla mücadelede büyük bir gayretle çalışan Yeşilay Bolu Şube Başkanı Dr. Bayram Erden hocama ve değerli ekibine şükranlarımı sunuyor; her zaman bu güzide kurumun ve onların yanında olduğumu özellikle ifade etmek istiyorum.