Esenler Erokspor karşılaşmasında Dean Liço’nun penaltıya sebebiyet verdiği ve kırmızı kart gördüğü pozisyonu futbolun mecburiyetlerinden saymıştım.

Spor kamuoyu, yorumcu ve spor severlerden farklı tepkiler gelince içim karardı.

- Kırmızı kartın ve penaltının Liço’nun sakarlığından ziyade, akarlığından kaynaklandığı ima edilince!!

Dur lan dedim.

Yine ne’ye gebe bi süreç yaşayacağız diye hayıflanmış, duraksamıştım.

Ayrıca;

Mustafa Er Hoca’nın Cuma günü oynanan Erokspor karşılaşmasına dair;

- 4.üncü ve 5.inci değişiklik hakkını kullanamayışı,

- Giren oyunculardan da katkı alamadık sözleri,

Endişelenen beynimde, bulutsuz şimşekler çakmasına yetmişti.

Tabii!

Sahaya odaklı kalemimin; kale arkasına bakmayan, mağlubiyetin perde arkasını eşelemeyen tavrını buraya yazmayacağım.

· Bu mana özelinde;

· Tembihli ve tedbirliyimdir.

O nedenle had’dim tecrübelerime manidar, oyun kuruculara mani okuyarak bakarım.

O diil de!

Şu Mustafa Er meselesine;

· Çekip gitmesine bozulmadım desem yalan olur.

Sen o kadar yaz çiz…

Futbolunu öv!

Tevazu hallerini yaz.

Sonra bi Allah’a ısmarladık demeden çek git.

Mustafa Er’e yakışmadı dedim içimden!

Kimse duymadı tabii! kendime söylediğim için…

XXX

· Şimdi dışımdan diyeceklerim var!

Ama önce sıra!

Satır satır.

Kesmeden.

Kasmadan…

Geriye sararaktan,

· “Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olur” diyerekten…

Şimdi!

Boluspor Kulübü Başkanı Erdal Bayrak 25 Eylül 2025 Perşembe günü neler söylemişti.

· Kamuoyun basın yolu ile Teknik Direktörü Mustafa Er için…

1. “Saldıran bir Boluspor var.”

2. “İnsanlar beni arayıp söylüyorlar”

3. “Yenilsek te bir ruh var, azim var” denmesi bana yetiyor.

4. “Çok şükür iyi gidiyoruz.”

5. “Takımımızda uyum çok iyi”

6. “Mustafa hocamızın takımı motive etme olayı çok iyi”

7. “Büyük bir aile yaptı bizi”

· Mert adam, yiğit adam duygusal olur.

Aslı da böyledir, filmlerde de böyledir mevzu. Mert adamlar, yakın gördüğünü, mert bildiğini ailesine dahil etmekten imtina etmez.

Ona özel bir kapı aralar, kendine, şehrine, takımına ait hisseder, aidiyet duyar.

Ve O’nu..

Ödüllendirir!

Ailemizden biri diyerek; Nobel ödülü vermiş gibi hisseder.

· Erdal Bayrak Başkan’da ihtimalen böyle düşünmüş, böyle hesap etmiş, böyle uygun görmüş olmalı..

Herkese açmayacağı kalbini, durduk yere yapmayacağı iltifatı Teknik Direktörü Mustafa Er’e lâyık görmüş,

Duygusallığını emaneten Mustafa Er’e teslim etmiştir.

Sonra!

Bu tarihten bir hafta/on gün sonra yollar karşılıklı ayrılmaya durmuştur.

· Şimdi mevzu bu tespit cümlelerden sonra vaziyetin nasıl hâl alacağı ile ilgilidir.

Erdal Bayrak Başkan aynı tarihli açıklamasında;

1. Hocanın sonuna kadar arkasındayım.

2. Hocamız şu kulüpten giderse ben de giderim.

Şimdi burada bir nefes alalım ve bir kahve söyleyelim.

Zira bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı olur!

Di mi?

Başkan Bayrak ve Hoca Er karşılıklı kaç fincan kahve içtiler bilmem..

Bildiğim bu güzel referans cümlelerin gelişigüzel ve öylesine söylenmemiş olduğudur.

Öyle ya!

Mustafa Er’i,

Ve Erdal Bayrak’ı bu cümlelere muhatap kılacak aralarında neler yaşanmış olabilir.

Futbol dışında!

Bakın ben futbola futbol gibi, voleybola voleybol gibi, boksa boks gibi bakmam/bakamam.

Yazılarımdan da bu anlaşılır zaten.

· Ben kıymadan da hoşlanmam; köftehorlardan da haz etmem..

· Ama köftehorlar sevimli adamlardır.

Neyse mevzu dağılacak!

Ben ne diyordum!

Boluspor Başkanı Erdal Bayrak Mustafa Er’i boşuna övmedi.

Onda bir karakter gördü ve bu cümlelerini filtre etmeden kullandı.

XXX

· Bu tespitler yaşananlar hele şurada bi dursun.

Hoca’nın istifa etmek istediğini, yararlı olamayacağını, futbolcuların isteklerini dile getirdiğini, ikna noktasında zorluklar yaşadığını, primlerle ilgili beklentilerin olduğunu sağır sultan bile duydu/biliyor

Ben de en son duydum.

Hocanın Cumartesi Gecesi teknik heyetle birlikte aldıkları istifa kararlarını ve beklentilerini yönetime bildirdiklerini tahmin edebiliyoruz.

Bursaspor karşılaşmasının Pazar Günü oynandığını ve Bursapor TD’nün istifasının bu mağlubiyetten sonra gerçekleştiğini de biliyoruz.

Sonuç olarak ve son tahlilde;

Boluspor Yönetimi ile Hoca görüşmesinin Pazartesi gerçekleşeceğini, sonra bu görüşmenin Salı gününe ertelendiğini,

Boluspor Yönetiminin 11.51 de teşekkür açıklamasını yaptığı saatlerde Mustafa Er’in Bolu’ya gelmekte iken Sakarya’dan geri döndüğünü de duyuyor ve işitiyoruz.

XXX

Mustafa Er gibi şahsiyetin Bursaspor için Boluspor’u bıraktığına inanmak istemiyorum.

Hatta sırf yanlış algı yüzünden olası gelebilecek bir teklifi geri çevirebilecek kadar da hassas olduğu düşünüyorum.

· Mustafa Er Boluspor’da başarısız olmamıştır.

· Boluspor Yönetimi de başarısız bir yönetim değildir.

Ayrılık tahmin ediyorum her iki tarafı da üzmüş olmalı..

Sponsor yok, reklam yok, store geliri yok, forma ön arka, kol reklamı yok. İsim hakkı yok..

· Yoklarla gelinen nokta Bolu Şehri adına üzücüdür..

Mustafa Er’in veda mesajındaki paragraf ölçülü bir hatırlatmadır.

- “Futbol sadece sahada değil; şehirle ve camiasıyla bir bütün olarak güçlenir.

- Bu bütünlüğün sağlanması da şüphesiz Boluspor’un başarılarının en önemli teminatı olacaktır”

Boluspor Başkan ve Yönetiminin samimiyet ve gayretinden ne kadar eminsem, Mustafa Er’in de samimiyetinden o kadar eminim.

Kulübün ve Hocanın veda mesajlarına, kulüp başkan Sayın Bayrak’ın deklarelerine şapka çıkartıyorum.

Ancak;

- Hocamız şu kulüpten giderse ben de giderim” cümlesi öksüz kalmış!

· Öküz altında buzağı arayanlara fırsat doğmuştur.

Erdal Bayrak Başkan’ın sürece dair ayrıntılı bir açıklama yapması ihtiyaçtan önce şart olmuştur.