2009 Yılında CHP’den yerel seçimlerde 10.sıradan belediye meclis üyeliğe seçildim. Bir birinden değerli işinde ehil 31 kişiden oluşan meclis üyeleri ile görev yaptık.

Başkan Yılmaz’ın kılıcının her tarafının kestiği, ekonominin sorun olmadığı, kimsenin gözünün üstünde kaşın var diyemediği 2.dönemini yaşadık. İller bankasından istediğimiz kredileri de aldığımız, doğru yanlış birçok yatırıma imza attı.

Teknik arkadaşların hafta sonlarında da çalışarak, Bolu’nun imarına katkı sağladıklarını kimse inkar edemez. Her meslek dalından seçilmiş arkadaşlarımız çalışmalarını aralıksız sürdürdüler.

Meclis üyesi arkadaşlarımızın içinden eski adıyla Köy Hizmetlerinde emekli Abdülkadir Key’de vardı. Ziraat Mühendisi olan ve bir süre başkan yardımcılığı yapan Sayın Key, Bolu’nun yarınlarına eser bırakmak adına yaptığı işi bilmenizi istiyorum.

Abdülkadir bey yaklaşık bir yıl boyunca dağ taş demeden kuzeyde Çele’de, Karadere ve çevresinde fizibilite çalışmaları yaptı. Uzun çalışma sonrası su havzası Karadere sularının Çukurören Köyü mevkiinde toplanıp, Bolu’nun içme suyunun geleceğe miras olarak bırakacak çalışmaları meclise getirdi.

Başkan Yılmaz seçim öncesi vaatlerinde, “Bolululara çişli suyu içirmem” sözünü unutmadan ve konunun önemi bildiğinden, Karadere sularını gündemine alarak proje çalışmalarına başladı. Sayın Key’in inanılmaz çalışmaları ve su konusunun hamisi olan DSİ’den hareketle, bakanlık safhasını çözdü.

Tünel yapımı sırasında çok emek veren Sayın Key ve belediye meclisi sonuca bir an evvel ulaşmak istiyordu. Zaman hızla ilerlediğinde, başkan yeni seçim yaklaştığında yeniden aday gösterilmedi. Seçimi kazanan Tanju Özcan projenin tünel kısmını tamamlayarak Karadere suyunun ilk evresi bitmiş oldu.

Başkan Özcan tünelin önüne yapılması planlanan, projeleri hazır Çele Barajı için devreye girdi. Çele Barajındaki önemli sorun Çakmaklar ve Fasıl Derelerinin sularının Hasanlar Barajına tahsis edilmesiydi. İBŞB’si adına tahsis edilen Çakmaklar ve Fasıl Dereleri için Başkan Ekrem İmamoğlu ile görüşerek konuyu kısmen çözdü. Sonrasında bir başka sorun olarak, Hasanlar Barajının özelleşmiş olması önümüzde duruyordu.

Son yıllarda ülke genelinde yaşanan su sıkıntılarının had safhaya ulaşması, köylerimizde sıkıntının yaşanması ve merkezde de 3 aylık suyumuz kalması su konusunu gündemin ilk maddesi haline getirdi. Dolaylı olarak Çele Barajının en başından bu güne kadar içinde olmamdan dolayı Bolulu olarak benim omuzlarımda yük olan Çele Barajının bir an evvel yapılması için kendimi ortaya koydum.

Bolu’daki vekil, vali, bürokrat, stk ve özellikle il genel meclisinde Çele Barajının yapımını gündeme getirdim, yardım istedim. Tüm bileşenlerin konuya sıcak bakarak yanımda olacaklarını söylediler.

Kısa olarak yazmaya çalıştığım Çele Barajının “tasarruf tedbirleri” kapsamı dışına çıkarılarak bir an evvel yapılması “gök kubbede bırakacağımız bir hoş seda”nın kendisi olacaktır.

Bolu’nun birçok sorunu olduğunu biliyorum ama su kadar önemli bir sorunu olmadığını da bilmenizi istiyorum.

Su hayattır, Çele Barajı geleceğimiz. Bolu’da yaşayan her insanımızdan destek bekliyorum…