Geçen haftadan devam ediyorum.

…/.

Mudurnu Kaymakamı ve Mudurnu Belediye Başkanının ziyaretinin ardından, Mudurnu’da 700 yıldır süre gelen ve artık geleneksel hale gelen Esnaf Duasına katıldık. Ziyaretlerimizi özellikle Cuma gününe denk getirdik ki, Türkiye’de ilçe düzeyinde Ahilik kutlaması yapan tek İlçe olması nedeniyle bu duayı yerinde canlı olarak yaşamak istememizdi.

Esnaf Duası, Cuma günleri sala verildikten hemen sonra yapılıyor. Esnaflar, Mudurnu’nun tarihi Orta Çarşı ve Demirciler Çarşısı olmak üzere iki ayrı yerde ve aynı anda dükkanlarının önünde katılıyorlar. Demirciler Çarşısı esnafı, hafta boyunca ayakta demir dövdükleri için duaya ayakta, Orta Çarşı esnafı hafta boyunca oturdukları yerden çalıştıkları için oturarak duaya “Amin” diyerek eşlik ediyorlar. Bu Ahilik geleneği olarak bir saygı gösterisi olarak kabul ediliyor. Dua sonrası gönülden kopan, ölülerinin ruhuna dua okunmasını isteyen varsa “Hayır” adı altında sembol olarak ekmek, pilav, lokum gibi elde yenebilecek yiyecekler dağıtılıyor. Bizim katıldığımız esnaf duasında ekmek ve tavuklu pilav ikram edildi. Biz de esnaflarla birlikte çok lezzetli yapılmış olan pilavi severek yedik. Esnaf Duasına katılan eski Belediye Başkanı Mehmet İnegöl bizleri davet ederek tarihi çarşı içindeki bir dükkanda çay ısmarladı.

Esnaf Duası da genel olarak şöyle yapılıyor:

“Ey Rabbimiz!

Rızkımız gökte ise yere indir, yer altında ise yeryüzüne çıkar, uzakta ise yakınlaştır, zorsa kolaylaştır. Rızkımıza eğrilebilmeyi bize kolaylaştır. Bizleri nefsine, işlerimizi hayırlı ve bereketli eyle”

Mudurnu’da bu duaya ek olarak bir gelenek daha var ki, o da yeni iş yeri açmak isteyen herkes açılışı mutlaka Esnaf Duasından sonra yapıyor. Açılışı yapılacak olan dükkan dua sonrası anons ediliyor, kalabalık cemaat dükkanın önüne gelerek, dükkanın bereketli olması, hayırlı kazançlar sağlaması için hep birlikte dua ediyorlar.

Düşününce gerçekten çok anlamlı olan bu geleneğin yüzyıllardır devam etmesi ve yaşatılması, Mudurnu’nun tarihi İpek Yolu ve diğer önemli yolların kavşağında bir ticaret merkezi olması ve dolayısıyla askeri açıdan önemli bir konumda bulunması, Osmanlı döneminin önemli bir ahilik esnaf kenti oluşu, ardından 20. Yüzyılın yurtsever bir kenti oluşu, Mudurnu’yu UNESCO Dünya Mirası geçici listesine haklı olarak alınmasına vesile olmuştur. Mudurnu’nun esnafı, Mudurnu’nun önde gelen iş insanları ve Mudurnu’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, Mudurnu’nun UNESCO Dünya Kültür Mirası geçici listesinden çıkarak kalıcı olarak girmesi için canla başla çalışıyorlar.

İnternette çeşitli kaynaklardan yaptığım araştırmalardan, Ahiliğin 1161-1261 yılları arasında yaşamış olan Ahi Evran tarafından kurulduğu anlaşılıyor. Bu geleneğin Selçuklu döneminden Osmanlı dönemine ve günümüze kadar uzandığı görülüyor.

Ahilik geleneği yayılarak Anadolu’da, Balkanlarda, Kırım’da da uygulanıyor.Türkler tarafından kurulan esnaf, sanatkar ve üretici (Sanayi) birlikleri ile bu birliklerini uyguladıkları ahlaki, siyasi, iktisadi felsefi duygu ve prensipler anlamına geliyor.

Ahilik, Anadolu’da birliği, refahı, toplum düzenini sağlayan ve halkın maddi manevi tüm ihtiyaçlarına cevap verecek tarzda teşkilatlanan sivil toplum kuruluşu olarak tanımlanabilir. Esnaflar arasında yardımlaşmayı ve dayanışmayı sağlıyor. Bunun yanında Ahi Birlikleri, köklü kültür değişimlerinin olduğu bir dönemde, birbirletine karşı çatışmacı tavır alan grupları uzlaştırmak, koruyucu değerler meydana getirmek, toplum düzeninin ve iş ahlakının sağlanmasına yardımcı olmak amacıyla kurulmuşlardır.

Türklerin temel değerlerinden doğan Ahiliğin, dürüstlük, güvenirlik, iş ve meslek ahlakına saygı, hak ve hukuka riayet etmek, güler yüzlü, saygılı ve şefkatli olmak gibi temel prensipleri var.

…/.

Haftaya devam edeceğim.