‘…Onlar, bir aşiret olarak doğarlar. Tekâmül ederek devlet olurlar. Daha da geliştiklerinde bir imparatorluk hâline gelirler.

Ancak meziyetlerini kaybetmeye başladıklarında da küçülür ve tarih sahnesinden çekilirler.

Nihâyet yenileri doğar.

Bunlar da, imkânlarına göre hayatiyetlerini devam ettirirler.

Bu hâl, tarih sahnesinde milletlerin bir KADER PROĞRAMIDIR’ der, meşhur İslam Tarihçisi olan İbn-i Haldun.

***

İbn-i Haldun’un dediği gibi başladı Devlet-i Aliye’nin hikâyesi. Bir beylikten doğdular; geliştiler ve devlet oldular.

Sonrada kendine has meziyetlerinin üzerine ulvi değerleri koyarak 3 kıtaya hükmeden cihan devleti…

Ve…

Ne yazık ki meziyetlerini ve ulvi değerlerini kaybetmeye başladıklarında, durakladılar, gerilediler. Hastalıkları görüp tespit ettiler, teşhis koydular, tedavi etmeye çalıştılarsa da başarılı olamadılar.

Ahlak, adalet, hukuk, ehliyet ve liyakat gibi ulvi değerler ile cihan devleti olan Osmanlı Devleti’ne Yüce Allah, ‘EMANETLERE SAHİP OLDUĞU KADAR’ bir ömür nasip etmiş idi.

Ama

Her şey bitmiş değildi.

***

Ülkemizi işgal eden emperyalist devletlerin TÜRK’ ü Anadolu’dan çıkartmak ve tarih sahnesinden silmek hayallerine kavuşmalarına ramak kalmış iken 19 Mayıs 1919 da Samsun’dan Mustafa Kemal Paşa önderliğinde bir kurtuluş hareketi başladı. Nihayetinde de emperyalist güçler yurdumuzdan atıldı.

Ve

İbn-i Haldun’un, ‘NİHAYET YENİLERİ DOĞAR’ görüşü gerçekleşti. 623 yıl hüküm sürmüş olan Koca Çınar’dan bir filiz yeşerdi.

29 Ekim 1923 ‘de yeniden doğan devletin adı ise TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ idi…

***

102 yıl önce Atatürk’ün Türk milletinin tabiat ve âdetlerine en uygun olan idare Cumhuriyet idaresidir.’ diyerek o koca çınardan filizlenmiş olan bu dal yeşerdi, Anadolu’nun dört bir yanına uzandığı dalları ile yeni bir çınar oldu.

Ve

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet bizi sevdi, biz de onu.

O bize, biz de ona sevdalandık.

Kısacası, Derviş Yunus’un, ‘Biz sevdik âşık olduk, sevildik maşuk olduk.’ dediği gibi birbirimize bağlandık.

***

‘…Nihayet yenileri doğar. Bunlar da, imkânlarına göre hayatiyetlerini devam ettirirler. Bu hâl, tarih sahnesinde milletlerin bir KADER PROĞRAMIDIR’ demişti İbn-i Haldun…

Yani, tarih sahnesinde olan diğer devletler gibi, ’Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de KADER PROGRAMI devam ediyor.

***

Yarabbi!

Meziyetlerimizi ve değerlerimizi unutturma.