Emekli paşalardan Naim Babüroğlu’nun internete düşmüş bir yazısını okudum. Son günlerde sıkça tekrarlanan bir sözü gündeme taşımış. Geçmişten bu yana tekrarlanan doğru gibi algılanan yanlış bir sözü gündeme taşımış. Güya “ Müslüman olmayana TÜRK denmezmiş” Sayın Babüroğlu’nun yazısı bu konuda yazıp söyleyenlere kısa da olsa iyi bir cevap olmuş. Yazı üzerinde düşünürken TV kanallarına Cumhurbaşkanı Sayın ERDOĞAN’IN konuşması düştü. Konuşmayı baştan sona dinledim. Cumhurbaşkanı ERDOĞAN İstanbul Kongre Merkezinde 4. Türkiye Gençlik zirvesinde yaptığı konuşmada yukarda Sayın Babüroğlu’nun değindiği önemli konuyla bağlantılı olabilecek ifadelerde bulundu. Cumhurbaşkanı konuşmasında doğruluğuna inandığım konulara değindiği gibi, hiç katılmadığım kanaatlerini de beyan etti. O uzun konuşmasında gençlere:
“Millet olarak, özellikle teknolojiyle beraber iyice dengeleri sarsılan modern dünyada ayakta kalmak için köklerimize sıkıca sarılacağız” dedi. Bu sözünü siyasi muhalifi CHP iktidarının uygulamalarını kanıt göstererek desteklemeye çalıştı. Konuşmasının bu bölümünde şunları söyledi. “Tek parti zihniyetini temsil eden çevrelerin halen Selçuklu’ya, Osmanlı’ya ve binlerce yıllık Türk tarihine husumetle yaklaştığını görüyoruz. Biz Sultan Alparslan deyince, Osman Gazi, Fatih deyince; Yavuz, Kanuni, Sultan Abdülhamit Han deyince birileri hemen rahatsız oluyor. Türk milletinin hamuru Müslümanlarla yoğrulmuştur. islamsız Türk yaşayamaz dediğimiz için şahsımızı günlerce hedef aldılar. Oysa biraz tarihe baksalar veya tarih okusalar Türkiye Cumhuriyeti’nin altı asırlık imparatorluk çınarının taze bir şıvgını olduğunu anlayacaklar. Şimdi bakınız kardeşlerim, CHP zihniyeti milletimizin asırlara sarih mazisini sahiplenmek yerine reddi miras yaparak bu ülkenin tarihini 100 yıl ile sınırlandırdı. Geçmişe sırtımızı dönmemiz beklendi. En parlak dönemlerimiz adeta yok sayıldı. Tek parti faşizminin baskın olduğu yıllarda bedelini halen ödediğimiz yanlış politikalarla milletimiz tarihsiz hale getirilmek istendi. İman kalemizin sarsılmaz duvarları olan değerlerimiz toplum hayatımızın dışına atılmak istendi.”
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK dönemi dışında kalan CHP iktidarları dönemi için yaptığı tespit doğrudur. 10 Kasım 1938 den sonra başlayan dönem “KARŞI DEVRİMİN” en sert ve katı uygulandığı dönemdir. ATATÜRK’ÜN okuttuğu ve mihverini Türk tarihinin oluşturduğu tarih kitabı kaldırılmış, müfredata Greko-Latin diye bilinen Yunan ve Roma tarihi konulmuş, böylece Türk gençleri köklerinden koparılmıştır. Kesif bir Osmanlı karşıtlığı okutulduğu doğrudur. Hatta 1977 de kurulan kısa süreli Ecevit iktidarında; Fatih, Yavuz, Kanuni, Alpaslan portre resimleriyle birlikte medeniyetimizin mümtaz önderlerinin portreleri okul duvarlarından sökülüp atılmıştır. Orta yaşlı bütün insanlarımız bunları hatırlar.
CHP’nin ülke tarihini yüzyıl ile sınırlandırmasının yanına bir kesimin de millet ve ülke tarihini Osmanlı ve Selçuklu ile sınırlandırması ve tarihimizi Müslüman olduğumuz tarihle başlatması CHP’nin uygulaması kadar yanlış değil mi? Gölgesi sizin konuşmanızda da hissedildiği bu anlayışın millet tarihindeki vahim sonuçlarına niye değinmediğinizi Türk gençleri elbette sorgulayacaklardır. Türk tarihini Türklerin Müslüman olmaları ve Anadolu’ya gelmeleriyle başlatanların da en az CHP kadar tarihimize husumet duydukları ortada değil mi?
Türklerin Müslüman olmadan önce de çocuklarımızın iftihar edip örnek alacakları pek uzun ve parlak bir tarihleri vardır. Sizin haklı olarak gençlere söylediğiniz “Ayakta kalmak için köklerimize sıkıca sarılacağız” ifadenizde “sıkıca sarılacağımız köklerimiz” arasında bu dönem de mevcut mudur? Niye konuşmanızdaki köklerimiz arasında Hunlar, Göktürkler, Hazarlar, Uygurlar, Avarlar yok da sadece Selçuklu ve Osmanlı var. Yoksa siz de İslam öncesi Türk tarihiyle birlikte Müslüman Türklerin kurdukları Harzemşahlar, Timurlulr . Safeviler ve Babürlüler gibi cihan imparatorluklarını Türk tarihinin sayfalarına uygun görenlerden değil misiniz?
Son dönemde “Müslüman olmayana Türk denmez” sözünün giderek yaygınlık kazanmasında bu tür suskunlukların etkili olduğunu söyleyebiliriz. Gelecekte tarihimizi yazanların konusu olmaktan ve verecekleri hükümlerden günümüzdeki sorumluların da hissesine düşeni alacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır. CHP’nin ülke tarihini 100 yıl öncesinden başlatması ve daha önceki tarihimizi es geçmesi nasıl bir hata ise, Tarihimizi 1071 ile başlatıp önceki Türk tarihini yok saymak da aynı hatayı tekrarlamaktır. Dinler, millet tarihinin tespitinde yeterli bir argüman değildir. Günümüzde dünya Türklüğünün büyük çoğunluğu Müslümandır. Ancak bunun dışında kalmış ve başka dinlere inanan Türkler de vardır. Mesela Hristiyan, Musevi, Budist dinlerinde olan Türkler olduğu gibi bazılarının yanlışlıkla Şamanizm dedikleri eski Gök Tengri dinine mensup Türkler de vardır. Hatta bu günkü yanlış uygulamalara tepki duyan önemli sayıda bazı gençler bu inanışı yeniden diriltme gayreti içine düştükleri görülmektedir.
CHP’liler sizi Sultan Alpaslan, Osman Gazi, Fatih, Yavuz, Kanuni, Abdülhamit Han demenizi kınıyorlarsa; Biz de Bumin Kağan, İstemi Kağan, Mete Kağan, Gültekin ve Bilge Kağan, dememenizi kınıyoruz. Bir Kaşgarlı Mahmut’u, bir Ali Şir Nevai’yi, bir Yusuf Has Hacip’i gençlerimize örnek göstermeyişinizi kınıyoruz. Hele de Emir Timur’u, Şah İsmail’i hedef almanızı hiç anlamıyoruz. Bu gün Hindistan kıtasına İslam’ı yerleştirmiş, günümüzde 800 milyon insanın Müslüman olmasını sağlamış Gazneli Mahmut’u dile getirmeyişiniz bizim için hiç anlaşılmış değildir. Bütün bunların ötesinde günümüzde halkının çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu 57 devlet arasında Kutup Yıldızı gibi parlayan Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, Türk milletinin bütün tarihi boyunca yetiştirdiği en büyük insan olarak dünya tarihine geçmiş ve tarihimize adını altın harflerle yazdırmış ATATÜRK’ümüze mesafeli duruşunuzu anlamıyoruz. Daha da öte her fırsatta zehirli dilleriyle ATATÜRK’e saldıranlarla sıcak temasınız gözlemlerimizden uzak değildir. Anlaşılıyor ki muhataplarınız Türk tarihini bilmemekle suçlamanızda haklı sebepleriniz var. Bilmelisiniz ki sizin de milli tarihimizi bütünüyle bildiğiniz söylenemez. Bu konuda CHP nasıl tarihin doğru tarafında değilse, kendinizi de tarihin doğru tarafında olup olmadığınızı değerlendirmeye almanız gerekmektedir.
Hiçbir ayrıma tabi tutmadan dini, mezhebi, tarikatı her ne olursa olsun ben TÜRK’ÜM diyene, Onu mutluluk sebebi sayana gönlümüz açıktır. İnsanımızın inancı, devletin nezdinde üstünlük markası değildir. Benim Türklüğüm inancımdan değil kanımdan kaynaklanmaktadır. Kimseye inancımdan dolayı milliyetimi tayin etme hakkı tanımam. Cenab-ı Allah beni en uygun gördüğü biçimde TÜRK olarak yarattı. O’na sonsuz şükürler olsun. O’nun bana uygun gördüğü TÜRK ’lük mührü varlığımın en büyük şerefidir. İnancımın tercihi de bana aittir.
Kalın sağlıcakla.