Herhalde insanlar var oldukça korku denilen duygu durumu da var olacak. Çünkü düşünürsek, korku bazen insanın hayatta kalmasını sağlayan bir şeydir. Mesela sıcak sobadan korkmazsanız dikkatli olamazsınız ve yanabilirsiniz. Bu açıdan bakıldığında korku aslında korkulacak bir şey gibi gözükmese de, her şeyde olduğu gibi aşırı korku sağlığa zarardır.
Örneğin günümüzde birçok kişi işini iyi yapamamaktan korkar, birçok kişi sorumluluk almaktan korkar. Çoğu insan topluluk önünde konuşma yapmaktan korkar. Hatta “el âlem ne der” korkusu bile vardır. İşte bu korkuları yönetmeyi, korkunun verdiği enerjiyi doğru yere yönlendirmeyi bilmeyenler etraflarına görünmez duvarlar inşa eder. Bu duvarlar da belli bir süre sonra kişinin kendisini engellemeye başlar.
Şimdi bu anlattıklarım tanıdık gelip birçoğunuz “Onur beni mi anlatacak acaba?” diye endişeli gözlerle yazıya devam ediyor. Bazıları da “Nereden çıkardın korkuyu, erkek adam hiç kimseden korkmaz” diyor. Aslında bu çok saçma bir şey. Ne demek “erkek adam korkmaz” Esas erkekler korkar. Mesela etrafınızda evlenince karısından korkan, karısının sözünden çıkmayan erkekler yok mudur?
Bu soru karşısında biraz tebessüm ettik, farkındayım. Neyse, şaka bir yana; korkunun kadını erkeği olmaz. Eğer canlıysak, yaşıyorsak hepimiz bir şeylerden korkarız. Bu sağlıklı bir şeydir. Yeter ki korkularımızı görünmez duvarlara çevirip kendimize aşılmayacak engeller haline dönüştürmeyelim.
İşte tam burada size bir şey sormak istiyorum:
Düşünün bakalım, acaba görünmez bir duvar haline gelen ve sizi engelleyen korkularınız var mı? Varsa aşmak için ne yapıyorsunuz? Bu korkunuz her neyse aslında farklı düşünerek kontrol edebileceğinizi biliyor musunuz?
Şimdi ne dediğimi tam olarak algılayamamış olabilirsiniz. İzin verirseniz, yıllar önce yaşadığım bir olayla anlatmak istiyorum.
Gazeteciliğe ve yazarlığa yeni başladığım dönemlerdi. İnternet aracılığıyla tanıştığımız bir grup gençle yaşadığımız şehirde, yani Bolu’da engellenen bireyler ve aileleri için bir şeyler yapmak istedik. Bolu’daki engellenen bireyler ve ailelerini bir araya getirerek üniversiteden hocalarımızın ve şehri yönetenlerin katıldığı bir toplantı düzenlemeye karar verdik ve hazırlıklara başladık.
Moderatörlüğü yapacak arkadaşımızla konuşurken, “Onur, bu senin fikrin. Orada mutlaka bir konuşma yapmalısın” dedi.
“Tamam yapayım da ben sahnede konuşamam. Heyecanlanınca söylediklerim anlaşılmaz” dedim.
Ama sonra beni yakından tanıyan bir arkadaşımla sohbet ederken o da şunu söyledi:
“Onur, doğru, bu iş senin fikrin ve orada bir şeyler yapman gerekiyor.”
“İyi de heyecanlanınca orada takılıp kalırım, konuşmam anlaşılmaz.”
“Dediklerin doğru ama bunlar mazeret değil. Farklı bir açıdan baksan olaya… Mesela senin en iyi yaptığın şey ne? Yazı yazmak değil mi?”
“Evet, yazmak.”
“Tamam işte, yazmak konuşmanın kardeşidir. Sen bir metin yaz, birileri yanına gelsin okusun. Böylece orada bir şeyler yapabilirsin.”
“Anladım, sen yanımda olursan yaparım.”
“Tamam, ben de orada olacağım. Metni senin yanında durup ben okuyacağım dedi”
Neyse, ben metni yazdım ama etkinlikte hiç kimse benim konuşma yapacağımı bilmiyor. Sadece moderatör arkadaşla metni okuyacak olan arkadaş biliyor. Etkinlik başladı. Ben belli etmesem de heyecandan yerimde duramıyorum. Moderatör arkadaş, “Şimdi mikrofon Onur’da” diyerek mikrofonu bana uzattı. Annem oradan hemen “Ama Onur konuşamaz ki” diyerek bana döndü. Yanımda elinde metni tutan arkadaşım gülümseyerek mikrofonu aldı ve metni okudu. Salondan büyük bir alkış yükseldi.
İşte o zaman ben şunu anladım: Bir şeylerden korkup vazgeçmemeliyim. Durumlara farklı yaklaşırsam korkularımdan kurtulabileceğimi, beni hiçbir şeyin engelleyemeyeceğini gördüm.
O günden bu yana bir şeyden korktuğumda, çekindiğimde farklı açılardan bakıp korkumu yönetmeye çalışıyorum. Buradan engellenen bireylere ve yakınlarına seslenmek istiyorum. Biliyorum, çoğunuz birçok şeyden korkuyorsunuz, birçok şeyden çekiniyorsunuz. Bu korkular ve çekincelerde haklı olabilirsiniz. Ama korkularınızın sizin önünüze görünmez bir duvar olmasına izin vermeyin. Çünkü korkularımızın çoğunu biz yaratırız.
O yüzden bir korkunuz varsa, bakış açınızı değiştirip o korkunuzun üstesinden gelebileceğinizi unutmayın. Ben başarabildiysem siz de başarabilirsiniz…