67 bin 211…
169 bin 961…
Bu iki sayı, yalnızca yan yana yazıldığında sayısal veriler olmaktan başka çok da bir anlam ifade etmemektedir.
Ama 7 Ekim 2023’ten bugüne, soykırımcı katil İsrail’in saldırıları sonucu Gazze’de hayatını kaybedenlerin sayısı 67 bin 211’e, yaralıların sayısı ise 169 bin 961’e ulaştı dediğimizde…
Bu rakamlar artık birer sayı olmaktan çıkar; vicdanın üzerine çöken sessiz çığlığa, ağırlığa dönüşür.
Çok defalar Gazze’de yaşanan bu insanlık trajedisi üzerine bir şeyler söylemek istedim.
İki yıldır süren bu katliamı dile getirmek, unutturmamak gerektiğini hep hissettim.
Köşe yazısı yazmaya başladığım günden bugüne, ne zaman bu konuyu kaleme almaya kalksam kelimeler boğazıma düğümlendi.
Çünkü yaşanan acıyı anlatabilmek, o tarifsiz ıstırabı kelimelere sığdırabilmek imkânsızdı. Yaşanılan acıları anlatmaya her söz eksik, her cümle yetersiz kalacaktı.
İşte bu yüzden, yaşananları anlatmakta eksik kalacağım endişesiyle hep çekindim; yazmaya mesafeli durdum.
Ama bugün yazıyorum…
Çünkü Gazze halkının hiç bitmeyen inancını, direncini ve umudunu dile getirmek istiyorum.
Zulüm tüm ağırlığıyla iki yıldır devam ederken biz, gündelik telaşların içinde yaşanılanları zaman zaman unutsak da; Gazze halkı hiçbir zaman umudunu kaybetmedi.
Bombalar altında da olsa, yıkıntılar arasında da olsa mücadeleyi bırakmadılar.
Ve sonunda Gazze halkının direncini kıramayan Soykırımcı Katil İsrail saldırılarını durdurmak zorunda kaldı.
Gazze halkı, evlerine ve topraklarına dönmeye başladı.
Her ne kadar ABD, Mısır, Katar ve Türkiye’nin girişimleriyle bir ateşkes süreci başlatılmış olsa da, bu günlere gelinmesi yalnızca bu girişimler ile açıklanamaz.
Gelinen bu sürecin temel dayanağı ve özü, Gazze halkının bitmeyen inancının, tükenmeyen mücadelesinin ve yıkıntılar içinden bile yeşeren direnişinin sonucudur.
Gazze’ye dönen yaşlı bir adamın şu sözleri, bu hakikatin özeti mahiyetinde:
“Şükür Gazze’ye döndük.
Gerekirse yıkılan evimizin önüne çadır kurarız.
Varlığımızı kanıtlayacağız. Bu, bizim için en büyük zaferdir.
Türkiye yanımızda durdu, bu savaşı bitirdi. Çabalarından dolayı Allah razı olsun.”
Aşağıda yer alan, eve dönüş yolunda çekilen bir fotoğraf karesi de var ki, Türkiye için Gazze halkı tarafından söylenecek tüm sözlerin özeti gibiydi;
Savaş sonrası, eve dönüş yolunda yürüyen, Gazze için umutların daha da yeşerdiği, sürgün verdiği bu günlerde, masum bir çocuğun üzerinde Ay yıldızlı bir tişört…
Türkiye, her daim Gazze halkının yanında durdu.
Zulme sessiz kalmadı, zalime boyun eğmedi.
Ve Gazze halkı da bunu hiç unutmadı, unutmayacak.
Ve inanıyorum ki onlar büyük Türk milletinden razı.
Biz Türk milleti olarak yine onların ve tüm mazlum coğrafyalarda zulme maruz bırakılan insanların yanında olmaya devam edeceğiz.
Neden mi?
Çünkü…
Türk beklenendir.
Ve…
Türkiye, Türkiye’den Büyüktür.